Utku Bozoğlu kimdir?

1942 Trabzon doğumlu. Trabzonspor’da 1972-73 ile 1979 sezonları arasında yöneticilik, mali işlerden sorumlu asbaşkanlık yaptı. Trabzonspor'un 1. Lige çıkmasında ve şampiyon olmasında büyük emeği geçti. İTÜ Mühendislik Fakültesi mezunu olan Bozoğlu'nun iki evladı var. Utku Bozoğlu, Bozoğlu Şirketler Grubu'nun başkanı.

Temelinde varız

Benim Trabzonspor aleyhinde konuşmam mümkün değildir. Trabzonspor bizim evladımız gibidir. Bir baba evladını sokağa bırakır mı? İşte böyle bir şey! Bizler Trabzonspor'un temelinde varız.

Transferde büyük hatalar

Trabzonspor dışa açıldı. Randıman alamadı. Transferde büyük hatalar ve yanlışlar yaptı. Trabzonspor yıllardır futbolcu alıyor. İstanbulspor'a satıyor gibi bir görünümü ve esprisi var. Transferi yanlış yapmayacaksın. Yaparsan başarı gelmez.

Ismarlama futbolcu olmaz

Trabzonspor'un transfer çizgisi öncelikle Samsun ile Rize arasındaki bölge olması gerekir. Futbolcuyu sadece sahada değerlendirmek hatadır. Ismarlama futbolcular transfer ettik. Trabzonspor dışarıdan da futbolcu alabilir ama hem yüzde yüz oynayacak hem de para kazandıracak. Yoksa benim alt yapımda, bölge takımlarında oynayacak çok futbolcum vardır. Biz teknik adamlara yetki verirdik. Teknik adamlar alınacak futbolcuları tespit ederdi. Biz sadece alırdık. Yani o zaman bu işte Ahmet Suat ve Özkan Sümer görevliydiler. Yönetici transfer yapmazdı.

Budama yaparsan iyi meyve alırsın

Ali Kemal'i sattık. Faroz üzerimize yürüdü. Mehmet Ekşi'yi transfer ettik, eleştirildik. Beşiktaş'a sattık, para kazandık. Sattığımız için bu kez de eleştirildik. Trabzon çok enteresan bir şehirdir. Eğer başarı bekliyorsan 'budama' yapacaksın, o zaman iyi meyve alırsın. Bu işin zamanlamasını da iyi yapmalısın. Bu işin erbabı ve pirleri de Ahmet Suat ile Özkan'dır.

İstikrar şart

Yıldız olarak nitelendirilen futbolcular, bir parlıyorlar bir sönüyorlar. Bir maç oynuyor, üç maç yatıyorlar! 11kişilik takımda en az 7-8 oyuncu istikrarlı oynamalı.

Gençlere güvenmeliyiz

Bizim dönemimizde takımın çoğu gençti. Genç futbolculara son dönemlerde yabancı hatta bazı yerli hocalar yer vermiyor. Çünkü onlar takımı değil kendi başarılarını düşünüyor. Gençleri oynatmaktan korkuyorlar. Bakın Avrupa takımlarında da ağırlıklı olarak gençler oynuyor.

Her yöneticinin bir faturası vardır

Trabzonspor'da yöneticilik ayrıcalık değildir. En aktif veya en pasif yöneticinin bile faturası vardır. Cebinden bir şey çıkar. Ben kendimden örnek vermek istiyorum; Bana yöneticilik bir ayrıcalık getirmemiştir. Bu iş hayatımda da böyledir, siyasi yaşantımda da. Trabzonspor büyük kulüptür. Bazıları belki isim yapmış olabilir.

Dünya çapında bir marka

Duyguların en mükemmeli Trabzonsporlu olmaktır. İnsanın olduğu yerde Trabzonlu, Trabzonlunun olduğu yerde de Trabzonsporluluk vardır. Bu arada Trabzonsporluluğu hep de Trabzonluluğa bağlamamak gerekiyor. Bugün Trabzonlu olmayan yüz binlerce Trabzonsporlu var. Bunu gittiğim her yerde görüyorum. Trabzonspor bir marka olmuştur. Dünyada böyle bir konumda olan ne bir kulüp, ne de bir camia vardır. Londra'da Trabzonspor adıyla kurulan bir kulüp var. Her şeyi ile Trabzonspor'u örnek almışlar. Size eski bir anımı anlatmak istiyorum; Hatay'dan maçtan dönüyorduk. Yolda bir grup önümüzü kesti. Meğer yıllar önce Hatay'a yerleşen Karadenizliler. Dünyanın her yöresinde Trabzonsporlular var.

Ersoy olayı, içimde bir acıdır

Biz yönetimimizde hoca harcamadık. Bir tek Şükrü Ersoy hariç! Futbolcular toplu olarak bize başvurup, 'Biz bu hocayı istemiyoruz' dediler. Zor durumda kaldık. Bir tarafta bir kişi bir tarafta 11 kişi. Ve Şükrü Hocayı göndermek zorunda kaldık. Bu olay hala benim içimde bir acıdır.

Kadro iyi yönetilmeli

Ahmet Suat Hoca'nın bir sözü vardır; "Benim oynattığım on biri simitçi bile saymalıdır". Bu çok önemlidir. Ama Trabzonspor yabancı hocalar tarafından tahrip edilince bu kadro yerine oturtulamadı. Sezon başında bazı futbolcular değişik yerlerde oynatılıyordu. Güneş düzeltti.

Başarı, şampiyonluktur

Trabzonspor'da şampiyonluğun dışında başarı olmaz. Eğer Fenerbahçe'nin gerisinde kalıyorsak bence bu başarı değildir. Trabzonspor ligin zirvesinde ise başarılıdır.

Kulüpler başkanların mali gücüne bağlı

Trabzonspor'un yıllardan beri kaderi budur. Türkiye'de kulüpçülük başkanların mali konumuna bağlıdır. Başkan parayı verecek. Bu Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta, Galatasaray'da da böyledir. Trabzonspor'da da böyle olmuştur. Şamil Ekinci, Trabzonspor için büyük paralar, servetini harcamıştır. Mehmet Ali Yılmaz da öyle, Sadri Şener de. İstanbul kulüpleri için büyük meblağlar veren çok sayıda insanlar bulunabilir. Ama, Trabzonspor bir Mehmet Ali'yi, bir Şamil Ekinci'yi bir Sadri Şener'i zor buluyor. Şamil Ekinci çok farklı, onu ayrı bir yere koyuyorum tabi ki…

Kulübün farklı yatırımları olmalı

Yıllar önce biz de bu kurumsallaşma ve şirketleşme yönünde adımlar attık. Bir dönem kulüpte mali asbaşkan olarak görev yapıyordum. Kuzey Sanayi'nin olduğu 150 dönümlük yer ile iki fabrikayı bedava alacaktık. Bu konuda isimleri bende saklı arkadaşlarımız bu girişime karşı çıktı. Halbuki o zaman bir futbolcuyu satarak bu mülkiyeti ve fabrikaları Trabzonspor'un malı yapacaktık. Hatta arkadaşlarımız tarafından mahkemeye verildik. Şimdi bu arazi Trabzonspor'u ihya ederdi.