Cumhur Şen: Futbol, Türkiye’de  ‘ayak oyunu’ demektir!

Cumhur Şen: Futbol, Türkiye’de ‘ayak oyunu’ demektir!

Trabzonspor'u Yönetenler Konuştu-43

Cumhur Şen kimdir?

1953'te Trabzon'da doğdu. Trabzonspor'da yöneticilik yaptı. Bir müddet ticaretle uğraştıktan sonra 2001'de emekli oldu. Kendini balığa, doğaya verdi.

Şehrin dinamiği

Trabzonspor tüm Trabzonlular için bulunmaz bir nimettir. Şehrin dinamiği olması açısından önemlilik arz eder. Trabzon'un tek değilse de en önemli dinamiği futbol kulübü olması münasebetiyle Trabzonspor'dur. Aşık olduğumuz şehrin aşık olduğumuz takımıdır. Yalnızca benim için değil tüm Trabzonlular için böyle olduğunu düşünüyorum.

Şener - Özak

Trabzonspor'da yönetici olmak çok önemli, bu kulübe hizmet etme düşüncesi bile güzel. 1992'de yapılan seçimde Sadri Şener başkanlığındaki yönetim listesine teklif üzerine girdim. Seçimi kazandık ve üç buçuk yıl kadar yöneticilik yaptım. Genel sekreter yardımcılığı görevini yürüttüm. Bir dönem Sadri Şener istifa edince yerine Faruk Özak geldi. Onunla da göreve devam ettim.

Hak gaspı

İngilizcede futbol kelimesinin Türkçe karşılığı ayak oyunudur. Türk futbolunda, futbolun manasını yanlış idrak etmiş olacaklar ki ayak oyunları yapan insanlar var. Türk futbolunda bu ayak oyunları döndüğü sürece bizim gibi dürüst kalanların ne sportif ne de ekonomik açıdan başarıya ulaşması çok zor. Bu insanlar kendilerinin veya takımlarının menfaatleri için başkalarının hakkını gasp ediyorlar.

Yeni destanlar

İşin acı tarafı bunu yaparken hiç rahatsız olmadıkları gibi pişkinlikle de başkalarını suçluyorlar. Bunların olduğu bir ortamda başarı şansınız ister istemez düşüyor. Tabi bunu derken karamsarlığa da kapılmayalım. Biz iyi olalım, birlik olalım, bizi temsil eden futbolcularımıza desteği hiç bırakmayalım. Umuyorum ki geçmişte defalarca olduğu gibi gelecekte de büyük zaferlere imza atıp destanlar yazacağız.

Allah nasip etmesin!

Deplasmanda Beşiktaş'la karşılaşmak için İstanbul'a gitmiştik. Yönetim kurulumuz kafile başkanı olarak beni görevlendirmişti. Genel kaptanımız da Hayrettin Hacısalihoğlu'ydu. Maç oynandı ve 7-1'lik ezici bir mağlubiyet aldık. Bu Trabzonspor tarihinin en ağır mağlubiyetidir ve bu rekoru yaşamak kafile başkanı olarak bana nasip oldu. Allah bu rekoru kırmayı kimseye nasip etmesin. Çok üzülmüştük. Umarım bu ve benzeri üzüntüleri tekrar yaşamayız.

Kimi başarılı, kimi başarısız

Yönetim kurulu toplantılarımız saygı ve sevgi çerçevesinde geçerdi. İnsanların fikirlerinin öne çıktığı verimli toplantılar olurdu. Farklı düşünceler ortaya çıkar ve sonuçta ortaklaşa bir karar alınırdı. Maddi ve manevi olarak Trabzonspor'a faydalı olmanın çabasındaydık. Yoğun mesailer harcadık. Bizden öncekiler de bizden sonrakiler de hepsi Trabzonspor'a faydalı olmak için çalışmıştır. Kimi başarılı kimi başarısız olmuştur ama kimsenin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum. Hepsi iyi niyetle çalışmıştır.

Rakamlar çok büyüdü

Bizim dönemimizle bugünü kıyaslarsak şartların rakamsal açıdan çok farklı olduğunu görürüz. Futbolcuların maliyetleri de kulübün gelirleri de çok büyüdü. Bizim dönemimizde de çoğu dönemde de başkan ve yöneticilerin maddi anlamda ciddi katkıları olmuştur. Fakat hiçbir şahısın cebindeki para böyle büyük kulüpleri tek başına çevirmeye yetmez.

Taraftarın alternatifi yok!

Bizim dönemimizde seyirci sayımız çok daha fazlaydı. Neredeyse her maçı 20-25 bin kişiye oynardık. Bugün baktığımızda maçlarda maalesef beş - altı bin kişi görebiliyoruz. Dolayısıyla o dönemki saha gelirlerimiz çok daha fazlaydı. Tabi bu tek başında çok bir anlam ifade etmez. Kulüp idaresinde büyük paralar dönüyor. Öte yandan daha önemli olan bir durum seyirci sayısının az olmasıyla birlikte tribün desteğinin de azalmış olmasıdır. Parayı bir şekilde yerine koyarsınız ama taraftarın bir alternatifi yok. Onlar bize her dönem lâzım.

Amaç fayda olmalı

Nerede insan topluluğu varsa oraya siyaset karışır. Futbolda da bu böyle. Trabzonspor da arkasında milyonlarca taraftarı olan çok büyük bir kulüptür. Hâl böyle olunca siyasiler için de bir cazibe merkezi hâline geliyor. Onun için de müdahil oluyorlar. Faydalı olacaksalar olsunlar ama niyetleri faydalanmaksa doğru adreste değiller. Bu kulübe faydalı olacak her şey kabulümüzdür. Ancak dediğim gibi amaç Trabzonspor'a fayda sağlamaktan başka bir şey olmamalı.

Üzerimize düşeni yapalım

Dün olduğu gibi bugün de yarın da aynı aşkla aynı sevgiyle takımımızı desteklememiz lâzım. Seyirci sayısı fazlaysa futbolcu bundan olumlu anlamda etkilenip iyi oynamaya çalışır. Boş tribünlere oynadığı zaman da motive olamaz kötü performans sergiler. Bu çok önemli olmakla birlikte başarı sadece taraftara bağlanamaz. En başta iyi birer futbolcu grubu, teknik heyet ve yönetici kadrosunun var olması gerekir. Bunların hepsi takımın başarısı için gereklidir. Biri olmadığı zaman eksik kalır. Bizler taraftarlar olarak üzerimize düşeni yapalım, gerisini onlara bırakalım. (8 Mayıs 2016)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.