Nevzat Aydın: Trabzonspor bir dirilişin, bir devrimin sembolüdür!

Nevzat Aydın: Trabzonspor bir dirilişin, bir devrimin sembolüdür!

Trabzonspor'u Yönetenler Konuştu-46

Nevzat Aydın kimdir?

1976'da İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'ni bitirdi. 2000'de San Francisco Üniversitesi'nden MBA derecesini almak üzere Silikon Vadisi'ne gitti ve burada başarılı olan iş modellerini incelerken yemek sipariş fikri ilgisini çekti. Bu fikir sonrası eğitimini yarıda bırakıp projesini hayata geçirmek üzere hemen Türkiye'ye döndü ve yemek sipariş projesi olan Yemeksepeti'ni kurdu. 2015'te Yemeksepeti'ni Alman menşeili bir şirkete 598 milyon dolara sattı. 2010'da Amerika Başkanı Barack Obama'nın dikkatini çekip Girişimcilik Zirvesi'ne çağırdığı dünyadaki 15 kişiden biri olmuştur. Yemeksepeti’nin satışından kazandığı paranın 27 milyon dolarını, 114 çalışanına dağıttı. Baba tarafından Ordu Fatsalı, anne tarafından Trabzonludur. Bir çocuğu var.

Dede Trabzon'da doktordu

İstanbul'da doğdum. İstanbul'da okudum ve iş kurdum. İstesem İstanbul kulüplerinde de yönetici olurdum. Ama ben Trabzonspor'u çok seviyorum. Bu sevgi küçük yaşlarda başladı. Benim dedem yıllar önce Trabzon'un ilk röntgen doktorlarından biri idi. Dedem küçükken Trabzon anılarını anlatırdı. Trabzonspor sevgim o yıllarda başladı. Bir de, Trabzonspor, bir dirilişin, Türk futbolunda devrimin sembolüdür. Anadolu'nun sesidir. Trabzonspor'umuza her fırsatta elimden gelen tüm yardımı seve seve yaparım ve yapıyorum.

Sani Şener önerdi

Sadri beyin üçüncü dönemi idi. Sadri beyin kardeşi Sani bey, beni önerdi. Sadri Bey de beni aradı ve “Nevzat, sen ‘Trabzonluyum’ diyenlerden daha Trabzonsporlusun, beraber çalışacağız” dedi. Ben de itiraz etmeden kabul ettim. İlk yöneticilik serüvenim böyle başladı. Ben, Kart viziteme Trabzonspor yöneticisi yazsın diye Trabzonspor'da yönetici olmadım. Bu kulübe ve takıma hizmet etmek için yönetici oldum.

Trabzonspor her zorluğu aşar

Camiamız dayanışma içerisinde olduğu müddetçe Trabzonspor kulübünün her zorluğu aşar. Burada önemli olan camianın dayanışma içinde olması ve ortak akılla hareket edilmesidir. Kulübü yönetenlerde hesabı kitabı iyi yapacak. Macera aramayacak. Geçmişte yaşananlardan ders alacak. Yönetimde ve camiada dayanışma olursa, dışarıda kalanlarda gönül rahatlığı ile desteğini verir. Bugün olduğu gibi. Benim binlerce forma alıp, alamayan taraftara dağıtmam, VİP loca alıp kulübüme destek olmamın tek nedeni Trabzonspor sevgisidir. Yönetimler gelip geçicidir. Önemli olan kulübün sürekliliğidir. Bunu da sağlamanın yolu dayanışma ve sahiplenmedir.

Taraftara değer veren biriyim

Trabzonspor da taraftara en çok değer veren benim. Bir taraftarla önceki sezon bir diyalog yaşadım. Bu taraftar maç içerisinde maç boyunca takıma ve bazı oyunculara hakaret etti. Maç sonunda da benimle tartışmaya başlayınca biraz gerginlik oldu ama sonra konuştuk ve tatlıya bağladık. Benim Trabzonspor taraftarıyla bir sorunum olamaz. Taraftara benden çok değer verip, benden çok zaman harcayan var mı? Her gün onların sorularına yanıt vermeye çalışıyorum. Elimden geldiğince onları bilgilendiriyorum. Ama saygısızlık olunca da bir yere kadar.

Oturup karar verdik

O dönem çok yanlışlar yapıldı. Sürecin başında başkan, hoca ve ben oturup karar aldık. Dedik ki ; 'Bir Milyon Euro'dan fazla maaş vermeyeceğiz ve 27 yaşından yaşlı oyuncu transfer etmeyeceğiz'. Ortalama yaşı 23 olan yedi oyuncuyla 5,5 Milyon Euro maaş bedeli ile anlaştık. Benden sonrası ise tufan tam anlamı ile. Sekiz oyuncuya verilen yıllık maaş 18,5 Milyon Euro, yaş ortalaması ise 31. Madem paramız vardı keşke ilk sene bu transferleri yapsaydık. Ersun'un alınmasına ben de onay verdim. Aslında ilk tercihim Fonseca idi ama sonra Türk hocadan yana karar kıldık. Ama ilk dönemdeki hırslı ve motive Ersun hocayı ikinci dönem bulamadım.

Menajerlerin eline düştük

Scout ekibinin yürümesi için 2-3 seneye ve bu yapılanmayı sonuna kadar destekleyen, menajerlerle ilişkiyi yönetebilecek bir başkana ve yönetime ihtiyaç vardı. Geldiğimizde kulüpte futbolcu hafızası sıfırdı. Veri tabanını kurduk, gerekli yazılımları aldık, yurt dışından scoutlar transfer ettik ve başladık. Bir dönem sonunda ise daha bir dönem önce 'olmazsa olmazımız' dediğimiz ekip lağvedildi. Menajerlerin eline düşüldü.

Ortak akıl

İlla kulüplerin son derece demokratik yönetilmesi gerekmiyor. Başkanın tabii ki bir ağırlığının olması lazım ama bu diğer yönetim kurulu üyelerini hiçe saymak anlamında olmamalı. Ortak akılla hareket edilmeli. Kısa vadeli günlük başarılar olabilir ama orta ve uzun vadeli plan yapmadıktan sonra duvara toslarsınız.

Beş kuruş geri almadım

İstifa ettiğim yönetim Trabzonspor'u düzlüğe çıkartmak için büyük bir fırsattı. Bunun için tek vücut çaba vereceğimiz halde biz günlük saha sonuçlarının ve yönetimsel beceriksizliklerin peşinde koştuk. Ben bütün saflığımla elimden geleni yaptım. Ama gördüm ki bazı yöneticiler için Trabzonspor'un başarılı olması değil, küçük kalması ve onlar tarafından idare edilmesi amaçlanıyor. Ayrıldım. Trabzonspor'a verdiğim paranın beş kuruşunu geri almadım.

Gizli bir ajandam yok

Son söz olarak, Benim hiç kimseyle ilgili bir ajandam yok, neysem oyum. Yalana ve haksızlığa dayanamıyorum. Ne yazık ki dayanamadığım şeyler oldu. Trabzonspor camiası ve taraftarı, kesinlikle dayanışma içinde olmalı ve takımını yağmur da çamurda her yerde desteklemelidir. (27 Eylül 2019)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.