Tacettin Gürkök: Zirveyi çok gördü bu şehir şimdi sabır zor geliyor!

Tacettin Gürkök: Zirveyi çok gördü bu şehir şimdi sabır zor geliyor!

Trabzonspor'u Yönetenler Konuştu-29

Tacettin Gürgök kimdir?

1954'te Trabzon'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Trabzon'da, üniversite eğitimini ise İsviçre'de tamamladı. Daha sonra Trabzon'a dönen Gürgök, ticaret hayatına atıldı. İstanbul'da yaşamını sürdüren Tacettin Gürgök, evli ve iki çocuk babasıdır.

Hizmet olsun!

İsviçre'de okurken de Trabzonspor ile ilgiliydim. Şamil Ekinci, şampiyon olan Trabzonspor'un, UEFA Kupası kura çekilişi için İsviçre'ye geldiğinde beni arardı. Ağabeyim de Trabzonspor'un kurucu yöneticilerinden Naci Gürgök'tür. 1980 yılında yurtdışından döndüm. 1983'te Mehmet Ali Yılmaz'dan teklif geldi, Trabzonspor'a bir hizmetimiz olsun düşüncesiyle yönetime katıldık. Ama hayal ettiğim gibi bir yönetim anlayışı olmadığı için erken sayılacak bir süre sonunda istifa ettim.

Yılmaz, Şener

O dönemde sanırım Başkan Mehmet Ali Yılmaz yöneticilikten bıkmış ve oldukça yıpranmıştı, kulüple pek ilgilenmiyordu. O süreçte yaşanan bazı olayları üzülerek anıyorum. Öyle şeyler olurdu ki… Düşünün, yönetici olarak bir futbolcunun satıldığını duyardık ama kim satmış onu bilmezdik. Asbaşkan Nizamettin Algan, Başkan Mehmet Ali Yılmaz'ı arardı, o bile ulaşamazdı. Bu gibi birçok anlamsız durumlar meydana geldi. Sadri Şener'in o dönem kulübe maddi olarak çok yardımı oldu.

İlk ve son yöneticilik!

Ben Trabzonspor'a maddi ve manevi olarak katkıda bulunacağım düşüncesiyle yönetime girmiştim. Fakat yönetim kurulunda işlerin benim düşüncemin tam tersi cereyan ettiğini gördüm. Başkan Mehmet Ali Yılmaz Trabzon'daki toplantılara katılmazdı, İstanbul'a gidilirdi, toplantılar orada yapılmaya çalışılırdı. Kararlar iki üç kişi arasında alınırdı. Biz sanki orada sadece isim olarak duruyorduk. Tasvip etmediğimiz kararlar alınınca orada bulunmamın bir anlamı olmadığını düşünerek istifa ettim. Yurtdışında almış olduğum eğitimden de kaynaklı olarak böyle bir yönetim anlayışı bana yanlış gelmişti. Ve bir daha da hiçbir yönetime girmedim.

Dedikodu!

Benim için gençlik yıllarındaki Trabzonspor bir anlam ifade ediyor, son 20-30 yıllık Trabzonspor çok bir şey ifade etmiyor. Çünkü hep başarısızlıklarla dolu yıllar var, birkaç istisna hariç. Şike dolayısıyla çalınan bir şampiyonluğumuz var. Onun haricinde başarısızlık, dedikodunun bol olduğu, yönetimlerin seçilmesinde çok fazla yanlışların yapıldığı başarısız yıllar.

Yeni bir nesil

Her Trabzonlu gibi ben de Trabzonspor'un başarılı olmasını istiyorum ama gerçekçi olmak gerekirse bugünkü ekonomik şartlarda başarıyı biraz zor görüyorum. Ancak yüzyılda bir nesil yakalanırsa, çoğu Trabzonlu olan ve dışarıdan az takviyeli futbolculardan oluşan, o zaman eski başarı bir nebze de olsa yakalanabilir diye düşünüyorum. Tabi ki kenetlenmek kaydıyla olabilecek bir şeydir bu.

Yeni yüzler şart

Bence Trabzonspor'un artık her anlamda yeni yüzlere ihtiyacı var, nitekim son dönemde bu var. Ama yönetimde biraz daha profesyonelleşme olmalı. Yöneticilerin kesinlikle işin daha çok kaynak yaratma tarafıyla uğraşması gerekiyor. Yöneticiler onun bunun tavsiyesiyle değil, uluslararası bilgi sahibi olan, vizyonu geniş insanlardan seçilmeli, bu olmazsa olmazdır.

En büyük başarı!

Kulüp maddi olarak toparlanmalı. Maddi olarak rahat olmayan bir kulüpten şampiyonluk beklemek hayaldir. Günümüzde artık mali yönden danışmanlık yapan profesyonel şirketler var. Onlara da danışılabilir. Trabzonspor yönetiminin borçları azaltması gerekiyor, en büyük başarı bu olur bence. Takımı ligin ortalarında oynatabilirse bu da iyi bir başarı sayılır.

Efsane takım gibisi artık mümkün değil!

Trabzonspor düzlüğe çıkması için bir kere altyapıya önem verilecek. Tüm Trabzon ve çevresindeki amatör kulüplerle ortaklaşa koordinasyon içerisinde futbolcu yetiştirilmeli. Ama sadece bu günümüzde yeterli değildir. Takımın çoğunu Trabzon'dan kurabilirsiniz ama dışarıdan takviye şarttır. O efsane takımın oluşturulması artık çok mümkün değildir. Çünkü İstanbul kulüpleriyle aradaki maddi fark çok açıldı.

Baba Trabzonsporlu!

Bizim zamanımızda Trabzon dışında yaşayanlar da Trabzonsporluydu ama şimdi bakıyorum onların çocuklarının hepsi ya Galatasaraylı ya Fenerbahçeli ya da Beşiktaşlı. Baba Trabzonsporlu ama çocuklar başka takımı tutuyor. Bu da başarıyla orantılı bir durumdur. Benim çocuklarım yaşlarından dolayı Trabzonsporlu. Yıllar içerisinde başarıyı yakalayamıyorsanız taraftar kaybedersiniz. Trabzonspor da şu anda bunu yaşıyor.

Yavaş yavaş başarı!

Hayal kurmamak lazım, Trabzonspor'un içerisinde bulunduğu zor durumu herkes biliyor. Yönetim hem borçları ödeyecek hem de transfer yapacak, bu kadar çok parayı bulmak kolay değildir. Sabırlı olmak lazım diyorum ama o da zor tabi. Çünkü her zaman zirveye oynamış bir takımdan söz ediyoruz. Bu şehir Trabzonspor'la yatıp Trabzonspor'la kalkıyor. O nedenle ortada çok zor bir durum söz konusu. Şunu da kabul etmek lazım, Trabzonspor bir geçiş dönemi yaşıyor. Taraftar bu dönemde takımına daha çok destek vermeli. Bu zor dönem atlatılıp düzlüğe çıkıldıktan sonra Trabzonspor'un eski günlerine döneceğine inanmalıyız. İlla şampiyonluk değil, ilk 5 içerisinde olmak da başarıdır.

Son küfürler!

Trabzonspor'un başarılı olmadığı dönemlerdi. Hangi maç olduğunu hatırlamıyorum, seyirciler yönetim aleyhine oldukça ağır küfürler ediyordu. Biz bütün yöneticiler bu durum karşısında gülmeye başladık, yine küfür işitiyoruz diye. Ben hayatımda ilk ve son olarak orada küfür yemiştim. Bu hiç güzel bir duygu değildi. Trabzon'da taraftar her şeye rağmen başarı bekliyor. Şartları hiç düşünmeden başarı bekleniyor. Gerçekçi düşünmek lazım, şu anda Trabzonspor'un başına kim gelirse gelsin durum bundan farklı olmazdı. (23 Nisan 2016)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.