Kenan İskender kimdir?
1942'de Trabzon'da doğdu. Uzun yıllar Trabzon'da ticaret yaptı. 1979'da Trabzonspor'da genel kaptan olarak görev yapmaya başladı. Trabzonspor’da en uzun süre yöneticilik yapan isimlerden biridir. İskender, dört çocuk babası.

Sümer, Özyazıcı ve Güneş...

Biz, Türkiye ile mücadele ediyoruz. Onun için kenetlenmemiz gerekiyordu. Kendi insanlarımıza sahip çıkmak zorundaydık. Bu nedenle bir değişiklik yapmayı kararlaştırdık. Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer'e görev verdik. Özyazıcı ve Sümer ile Türkiye'de iyi mücadele edeceğimize olan inancımız gerçekleşti. Yönetim olarak Trabzonlu futbolcuya, teknik adama sahip çıkmalıyız. Nitekim. Ahmet Suat ile Özkan Sümer'in hocalık kariyerleri ortadadır. Özellikle İstanbul kulüpleri bizim güçlenmemizi istemiyor. Özkan Sümer, Ahmet Suat Özyazıcı ve Şenol Güneş üçlüsünün birbirlerine kırgınlıkları yoktur. Biz bu hocalarımızı kimseye yedirmedik ve de öğütülmesine imkan vermedik. Çünkü bu hocalarımız bütün Türkiye'ye karşı Trabzonspor'u şampiyonluklara ve de kupalara taşımıştır.

Teknik heyetin işine karışmayız

Ben herkes ile istişare ederim. Ama hiç kimsenin işine karışmam. Trabzonspor'da yöneticiler sadece bir şeye karışır; eğer teknik kadro yanlış yapıp bu işi götürememe kanısına varılırsa o zaman müdahale yapılır.

Güneş başarılı olmuştur

Şunu açık ve seçik söylemek istiyorum Şenol Güneş, Trabzonspor için önemlidir. Fazlası vardır, eksiği yoktur. Bizim her daim Şenol Güneş'e sahip çıkmamız gerekiyor.

Kurumlaşma sağlam temellere oturtulmalı

Görevdeyken uygulamaya koyduğumuz yeniden yapılanma ve kurumlaşmanın eksik yönleri elbette vardır. Önemli olan kurumlaşmayı sağlam biçimde oturtmaktır. Bugün işlerin başında Özkan, Ahmet ve Şenol olur. Yarın ise bu isimler değişebilir.

1966'dan beri işin içindeyim

Hiçbir zaman göreve talip olmadık. İhtiyaç duyulduğu için geldik. Göreve gelirken hiçbir plan ve program yapmadık aslını ararsanız. Trabzonspor'un pek fazla da yöneticiye ihtiyacı yoktur. Ben Trabzonspor'da birçok kez yöneticilik yaptım ama bugüne kadar kaç defa gittim, kaç defa geldim hesabını gerçekten yapmadım. Çünkü Trabzonspor'da olsam da olmasam da bordo-mavili kulübün dışında olmak mümkün değildir. 1966 yılından beri işin içindeyim.

Sanatkar özellikleri iyi olan futbolcu

Futbolcu bir sanatkâr gibidir. Ama sanatkarların iyi ve kalitelisi vardır. Takımı bu iyi ve kaliteli sanatkarlardan kurmak gerekir. Şampiyon olduğumuz yıllarda böyle özellikleri çok iyi olan futbolculardan kurulu bir ekibimiz vardı. Şimdi paranın bol olduğu zamanda bu kadroyu kuramadık, bundan sonra da kurmakta çok zor.

Kenetlenmemiz şart

Kesinlikle Trabzon halkının Trabzonspor'a sahip çıkması gereklidir. Hem maddi hem de manevi olarak. Yönetim kurulları sadece aracıdır. Biz yöneticiler, futbolcular, taraftarlar kilitlenirse Trabzonspor inanıyorum ki daha da büyüyecektir. Trabzonspor yeterli finansmanı elde ederse fazla yöneticiye ihtiyaç duymayacaktır. Kulübü üç veya dört kişi sırtlayıp kurumlarında iyi bir diyalog içinde çalışması ile başarılar gelecektir. Bunun için de Trabzon dışından yönetim kurullarına ekonomik durumları çok iyi olan arkadaşlar alınmalıdır.

Hepimiz hatalı davrandık!

Altyapıya bugüne kadar üvey evlat olarak bakılmıştır. Bu konuda hepimiz hatalı davrandık. Altyapıdan iyi bir yetenek ancak beş yılda çıkabilir. Tesis yokluğundan verim alamıyorduk. Şimdi altyapı bir ünite oldu, 200'e yakın futbolcu ordusu teknik pantolonları Özkan Sümer yönetiminde iyi bir çalışma içine girmişlerdir. Bunun semeresini gördük.

Dayak yiyen yönetici

Ankaragücü ile Trabzon'da lig maçımız vardı. Kupa kurası çekilirken bize Ankaragücü çıktı. Kulüp müdürü İsmet Güner'e sakın ilk maç Trabzon'da olmasın, kabul etmeyin, dedim. O zaman az başkanımız olan Nevzat Ergüney, “Ben bu işlerden pek anlamam ama Kenan abi galiba doğruyu söylüyor” dedi. Trabzon'daki maç başlamadan önce biri yanıma geldi, adamları dışarıda kaldığını belirtti. Sinirliydim; tribünlerden protesto sesleri yükseldi. Ankara'daki rövanş maçında ise çok feci dayak dedim ve aytı ay hak mahrumiyeti cezası aldım. Bunu böyle belirtmek isterim hiçbir zaman Trabzonspor'un hakkının yenilmesini imkan vermem. Kulüp yöneticiliğinin manevi hazzı vardır hiçbir çıkarımız yoktur. (Trabzon Ekspres, 18 Nisan 1994)