Hüseyin Usta: Trabzonspor’a yönetici olunca bir hafta uyumadım!

Hüseyin Usta: Trabzonspor’a yönetici olunca bir hafta uyumadım!

Trabzonspor'u Yönetenler Konuştu - 16

Hüseyin Usta kimdir?

1941'de Trabzon'da doğdu. İlk, orta öğrenimini Rize ve Trabzon'da okudu, liseye İstanbul Haydarpaşa'da devam etti ancak öğrenimini yarım bırakarak Trabzon'a döndü. Tek erkek evlat olduğu için ticaretle uğraşan babasına yardım ederek iş hayatına atıldı. İş hayatını İstanbul ve Trabzon'da devam ettirdi. Trabzonspor'da dört başkan ile yedi dönem yönetim kurullarında görev alan Hüseyin Usta dört çocuk babasıdır.

Yenilince kalp krizi geçirdim

Trabzonspor 1977-78 Şampiyon Kulüpler Kupasında Danimarka'nın Boldklubben 1903 takımıyla oynamak için o ülkeye gittik. Kafilenin başkanlığını ben yapıyordum. Maçı 1-0 kaybetmiştik. Çok üzülmüş, o maçta kalp krizi geçirmiştim. Ama o anda kalp krizi geçirdiğimi anlamadılar. İstanbul'a geldik, oradan İzmir'e geçtik, Karşıyaka ile maçımız vardı. O akşam beni hastaneye kaldırdılar, kalp krizi geçirdiğim ortaya çıktı. Hastanede bir hafta kalmış, ardından Trabzon'a dönmüştüm. Ama Danimarka takımı Boldklubben 1903'ü H. Avni Aker'de oynadığımız ikinci maçta 2-0 yenmiştik.

Babalı uşaktık, gençtik!

Herkesin bildiği gibi 1966-67 yılında o zamanın Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak'tan gelen teklifle İdmanocağı, İdmangücü ve birkaç kulüp birleşerek Trabzonspor doğdu. Biz de çok genç yaşlarda bu oluşumun içerisinde yer aldık. Hepimiz babalı uşaktık, gençtik. Hepimizin babası vardı. Onlardan gizli saklı bu işlerle ilgileniyorduk. Rahmetli babam zaman zaman etrafındakilere nerede olduğumu sorardı, takımla maç için gittiğimi söylerlerdi. O zaman televizyon yoktu, babam da radyodan maçı dinlermiş, merak ederdi ‘takım kazandı mı kaybetti mi’ diye. Trabzonsporluluk ruhu çok ulvi bir duygudur. İşte bu duygu 'Trabzonspor her takımı yener' inancını aklımıza ve yüreğimize yerleştirdi.

Dört başkanla yedi dönem görev

1971-72 Salih Erdem'in başkanlığındaki yönetimde yedektim, birkaç arkadaş istifa edince Genel Sekreter Nizamettin Algan tarafından yönetime davet edildim. O zamanı hiç unutmam, heyecandan bacaklarım titriyordu. Bir hafta uyku uyumadım, Trabzonspor'a yönetici oluyorum diye. Toplantıda görev vermek istediler kabul etmedim, başaramam endişesiyle. Ancak ikinci dönemde sekreterlik görevini kabul ettim. Yöneticiler, teknik ekip, futbolcular ve taraftar tek bir yumruk gibiydik. Başarı da buradan geldi. Kulüpten yararlanma düşüncesi aklımızın ucundan geçmiyordu. Trabzonspor'da yedi dönem yöneticilik yaptım. Salih Erdem, Şamil Ekinci, Mehmet Ali Yılmaz ve Sadri Şener'in başkanlığındaki yönetimlerde görev aldım.

Semt sahaları tekrar açılmalı

Trabzonspor altyapıya önem vermelidir. Şu anda takımda altyapıdan gelen bir iki futbolcu var. Trabzon'da gençlerin spora dolayısıyla futbola ilgisi çok fazla, bu nedenle semt sahalarımızı mutlaka açmalı gençlerimizin hizmetine sunmalıyız. Trabzonspor; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi zengin değildir. O takımlar çok paralara futbolcu transfer edebilir ama biz bunu yapamayız. O nedenle biz kendi futbolcumuzu yetiştirmeliyiz. Belediye ile el ele verip Trabzonspor'un geleceği için semt sahaları konusu mutlaka gerçekleştirilmelidir. Futbolda söz sahibi olan ülkelere bakınız, hepsinde semt sahası uygulaması var. Trabzon şehri Trabzonspor'u futbolcu bakımından besleyebilecek düzeydedir. Ama burada yanlış uygulamalar yapılıyor, işin kolayına kaçılıyor. Dikkat edilmesi gereken diğer önemli nokta ise taraftar konusudur. Taraftarı küstürmemek lazım, insanlar maçlara gitmeleri konusunda teşvik edilmeli. Yönetimler Trabzon şehrine, Trabzonspor'a, taraftara sahip çıkmalı. Eski yöneticilerle fikir alış verişinde bulunmalı.

Trabzon, futbolu sever

Trabzon'un futbolu seven bir yapısı var. Gençlerimiz futbolu seviyor, bu sevgi Trabzonspor'u oluşturdu. Ve bu takım çok güzel işler başardı, şampiyonluklar kazandı, bu şehre büyük sevinç yaşattı. Lige ilk çıktığımız yıl teknik direktör Ahmet Suat Özyazıcı idi. Ayrıca takımda dokuz - on bu şehrin yetiştirdiği evladı top oynuyordu. O nedenle ben de şimdi yöneticilerimize diyorum ki, öze dönmenin tam zamanıdır. Trabzonspor futbol takımının içerisinde en az altı - yedi futbolcu Trabzon'dan olmalı. Teknik direktör de Trabzon'dan olmalı. İdare Trabzon'da olacağı için başkan herhangi bir şehirde oturabilir bunda sakınca yoktur. Çünkü seyahat konusunda sıkıntı yok. Yeter ki akıllı işler yapılsın. Trabzon küçük bir yer, bu kentte yaşayan insanların Trabzonspor maç kazandığında yüzü gülüyor, kaybettiğinde mutsuz oluyor. O nedenle yönetimler kulübü çok fazla borçlandırmadan, verimli ve akıllıca idare etmeli.

Transferde hata yapılıyor

Bana göre Trabzonspor'un transferde büyük paralar ödemesine gerek yok. Büyük paralara dışarıdan aldıkları futbolcular kadar yetenekli futbolcular bizde var zaten. İnce eleyip sık dokumak lazım. Aynı şekilde yabancı teknik direktörleri de gördük, onlara da çok büyük paralar verildi. Bir futbolcuya on milyon dolar verip takıma getireceksin, yanında bir milyon dolarlık futbolcuyla oynatacaksın. Bu çok zordur. Trabzonspor bu ve bunun gibi hataları yaptığı için şampiyon olamıyor. Milyon dolarlar verip futbolcu getiriyoruz ama verim alamıyoruz, insan üzülüyor. Bunların dışında bana göre dış güçlerin de etkisi var. Trabzonspor'un şampiyon olmasını istemiyorlar.

Önce itibar, sonra para

Trabzonspor'un paraya ihtiyacı var ama itibar da çok önemlidir. Trabzonspor'un her yerde çok iyi temsil edilmesi lazım... Ben itibarı çok önemsiyorum, para daha sonra gelir. Trabzonspor son yıllarda çok fazla itibar kaybetti. Bunu telafi etmek zorundayız. Trabzonspor'un çok iyi yönetilmesini, buna bağlı olarak iyi futbol oynamasını temenni ediyorum. Yine şampiyonluklar yaşamasını, Avrupa kupalarında başarılı maçlar çıkarmasını, Trabzon şehrine ve taraftara sevinçli günler yaşatmasını temenni ediyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.