Panik atak son derece yaygın bir kaygı bozukluğudur. Panik atak geçiren kişi aniden kalp krizi geçiyormuş gibi hisseder. Bu esnada kalbinde çarpıntı, nefes daralması gibi belirtilerle karşılaşılır. Sebepsizce aniden gelen bu belirtiler kişide korku ve paniğe sebebiyet verir. Bir kez bu durumu yaşayan kişi sonrasında genellikle bu durumun tekrar etme olasılığının korkusunu yaşar.

Peki böyle bir durum yaşanmasının sebebi nedir ? 'Savaş ya da kaç' tepkisiyle işleyen insan sistemi, tehlikeyle karşılaşılan durumlarda kişiyi daha iyi savaşacak ya da kaçacak (başedilebilir durumlarda savaşmak, başedilemeyecek durumlardan kaçmak) hale hazırlar. Bu hazırlık nefesin hızlanması, kan dolaşımının hızlanması gibi vücudu uyarılmış hale getiren süreçlerden oluşur. Panik atak geçiren kişi aslında böyle bir tehlikeyle karşılaşmamasına rağmen, bilişsel sistemindeki yanlışlıklar sebebiyle içinde bulunduğu durumu sanki bir felaketle karşılaşılmış gibi algılar, tepki gösterir ve panik atak gerçekleşir. Bu tarz bir durumla karşılaşan kişilerin öncelikle kalbiyle ilgili bir rahatsızlığı (ritim bozukluğu gibi) olup olmadığını kontrol ettirmesi tavsiye edilir çünkü genellikle kalple ilgili hastalıkların belirtileriyle panik atak belirtileri birbirine çok yakındır. Eğer kişinin kalbiyle alakalı bir problemi olmadığı tespit edilirse psikiyatri polikliniğine sevk edilmesi olasıdır. Yine de tanı için mutlaka bir doktora görünülmesi gerekir.

Panik atak hastalığının çözümünde yaygınca bilinenin aksine ilaç kullanımı her koşulda şart değildir. İlaç kullanımı genellikle terapiye uyum sağlayamayacak kadar ileri düzeyde rahatsızlık yaşayan kişiler için tavsiye edilir ve sorunu kökenine inip çözmekten ziyade bastırmak konusunda etkilidir. İlaçsız veya ilaç kullanımıyla birlikte terapi (özellikle araştırmalarca panik atak rahatsızlığındaki etkisi ispatlanmış bilişsel davranışçı terapi) yöntemleriyle sorunun kökenindeki algısal yanlışlıklara ulaşılabilir ve bu sorunu yaşayan kişiye daha etkili bir çözüm sunulabilir.