TRABZON VE ULUSAL BASIN!

Dedik ya, Trabzonspor’un derdi “ulusal” basını gerdi! Evet, aynen öyle oldu ve olmaya da devam ediyor. Adı nedense “ulusal” olan basınımız, ya da medyamızın derdi kalmadı işleri güçleri Trabzonspor’la uğraşmak! Hani Trabzonspor Konyaspor’un 7 puan önünde, diğer doğal şampiyon adaylarından ise fersah fersah açık ara lider ya, bunlar hala papatya falı açıyorlar! “ Trabzonspor bu hafta puan yitirecek, şuna yenilecek, buna mağlup olacak” diyerek her halde fetiş yapıyorlar! Sonra da ekliyorlar “ Hele Trabzon yerel basınını unutmayalım: Çünkü öyle acımasız eleştiriyorlar ki Trabzonspor’a çelmeyi bunlar da takabilirler.” Bunu en aklı başında görünen veya bilinen “ulusal” basıncılar bile söyleyip, yazabiliyorlar!

Evet, doğrudur Trabzon basını eleştireldir. Bazen ipin ucunu kaçırıp acımasız eleştirdiği, bazen kantarın topuzunu kaçırdığı, bazen ise bunu kasıtlı yaparak adı geçenlerin ekmeğine yağ sürdürdüğü tescilli ve tespitlidir ancak, bunu genelleme yapmak ahmaklıktır! Ve bunu yapanların niyetinden şüphe edilir.

Doğrusunu ararsanız basının yereli, ulusalı olmaz. Basın basındır. Tümü aynı haklara sahiptir ve aynı sorumlulukları taşımak zorundadır. Yoksa adı basın olmaz. Gelelim, bu “ulusal” basıncıların feveranlarına… Herkesin malumu olduğu üzere Trabzonspor bu sezon mükemmel işler yapıyor. Olağanüstü oynamıyor ama, olağanüstü sonuçlar alıyor. İstanbul’un hacimlilerine karşı da büyük fark yapmış durumda… Bunlardan en yakın rakibi olan Başakşehir’e de 13 puan fark yaptı.

Böyle olunca umutları tükenen ve İstanbul takımlarından artık bir şey beklemeyen bu kulüplerin amigo ve fanatik taraftarı olan basının büyük bölümü de önce, sözde övdükleri Trabzonspor’a çelme atmayı kendilerine vazife gördüler! Bu açıkça ortada… Trabzonspor’a gedik açmak için artık Trabzon basınını dile doluyorlar! Gerekçeyi yukarıda yazdım. Trabzon basınının bu tuzaklara düşmemesini umarım. Trabzon basını bu tuzaklara düşmemeli.

Aslında içlerinde Trabzonspor’un tökezlemesini bekleyenler de olabilir! Ama bu kesinlikle azınlıktır. Kaldı ki Trabzon basınını suçlayan İstanbul basını ya da “ulusal” basının kendi taraftarı oldukları kulüpleri, futbolcularını, yöneticilerini, teknik adamlarını yerin dibine soktukları da gerçektir. Bizi hiç ilgilendirmez ama, bugün Pereira’yı, Sergen Yalçın’ı kalemleri ile, sözleri ile pestile çevirip kovduran bu basından başkası değildir. Aynı şekilde Fatih Terim’i de silkeliyorlar. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş başkanlarını da tefe koyan Trabzon basını değil, ulusal basındır! Ama kendi gözlerindeki merteği görmezler, milletin gözündeki çöpe takılırlar.

Bunu yapmalarının bir nedeni de Trabzonspor’u kıskanmalarıdır! Hani büyük sayılan bir takımın kendi sahasında rakibine yenilmesi karşısında taraftarının rakibi alkışlaması vardır ya, bu işte rakibi saygı değil, kendi takımına olan tepkidir. İşte ulusal basının derdi de budur. Yani ulusal basın, Trabzon basınından temiz değildir.

Ayrıca şunu da belirmek lazım ki; Trabzonspor’un bu sezon ki başarısında “ Avrupa Kupalarında oynamadı. Onun için bu kadar rahat” denilmesi de yanlıştır. Trabzonspor Avrupa Kupaları’nda 4 maç oynadı. Beşiktaş sadece Trabzonspor’dan 2 maç fazla yaptı. O zaman Beşiktaş’ın başarısızlığına hangi gerekçe uydurulacak? Ne yazıp, ne söyleyeceklerini şaşırmışlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.