Suriye ve Afganistan!

Biz kadınlar TV’lerde genelde dizileri izleriz. Kadınlar evde bir odada erkekler diğer odada. Erkekler hafta sonları da maçlara takılır. Geçenlerde bir dizinin reklam arasında bir başka kanala geçtim. Konu Suriye, Afganistan ve bu ülkelerden ülkemize gelenler. Kimileri direk olmasa da dolaylı olarak gelenleri savunuyor, kimileri de şiddetle karşı çıkıyor.

Suriye’de olup bitenler hakkında detaylı olmasa da bilgi sahibiyiz.
Afganistan’da yaşayanlar ve bu ülke tarihi hakkında bilgi edinmek için sosyal medyada kısa bir araştırma yaparken, gözüme TRT’nin emekli usta spikerlerinden, diksiyon eğitmeni Şener Mete’nin bir yazısı ilişti.

Mete’nin ‘Afganistan ve Türkler’ başlıklı yazısı şöyle;

‘Afganistan adı, İngiltere ile Rus Çarlığı arasındaki mücadeleden doğmuştur. Bilindiği gibi İngiltere, Hindistan’ı uzun süre sömürgesi altında tutmuştu. Bu değerli sömürge topraklarına kuzeyden, Ruslardan gelecek tehdidi önlemek için bir tampon bölge oluşturuldu. İşte bu bölge Afganistan olarak adlandırıldı.

Afganistan günümüzde, etnik çeşitlilik açısından dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Afganistan’daki etnik gruplar arasında çeşitli Türk topluluklarının önemli bir yeri var.

Afganistan’da bugün üç dilde yani Çağatay Türkçesi, Farsça ve Peştuca konuşan Türkler yaşıyor. Bunlardan birinci grubu genelde kuzey Afganistan’da Bedehşan’dan Herat’a kadar sekiz vilayette bulunur. Türkleri Türkmenler, Kırgızlar, Kazaklar, Uygurlar, Tatarlar ve Özbekler diye sıralayabiliriz. Özbeklerin içinde başlıcaları Karluk, Kıpçak, Naynam, Karay, Sunduz, Argun, Bayat olmak üzere 92 aşiret vardır. Bunlar halâ Türkçe konuşan Türklerdir. Ancak Çağatay lehçesini konuşmaktadırlar. Çağatay lehçesi de en saf ve temiz şekilde Afganistan’da konuşulur. Çünkü onlar henüz medeni dünyaya girmediklerinden, kendi asil, öz Türkçelerini saklamış, korumuşlardır. Afganistan Türkleri kadar öz Türkçeyi yani ana Türkçeyi konuşanların sayısı çok azdır.

İkinci grup Farsça konuşan Türklerdir... Yani, Aymaklar... Bunların içinde Teymaniler, Timuriler, Cemşidiler, Hazaralar gibi Türkler bulunur. Ama bunlar Tacik değildir, Peştu da değildir. Kimse de onlara bugüne kadar Taciksin veya Peştusun demediği gibi kendileri de demez.

Üçüncü grup, Peştuca konuşan Türklerdir. Genellikle Afganistan’ın güneydoğusunda yaşarlar. Hudud-ül Alem adlı kitabın yazarı bunlar hakkında diyor ki; “Zavul, Sistan, Gazne... Bu halklar Türklerdir. Bunlara Hâlâk Türkleri denir ki, dil ve renklerini kaybetmişlerdir.”

Mete Hocamın bu yazısından sonra Afganistan tarihi ile ilgili kısa bir araştırma yaptım. Ve farklı kaynaklardan şu bilgilere ulaştım.

Afganistan’da insan yaşamı en öz 50 bin önce başlamış. Bölgede yerleşik düzene 9 binli yıllarda geçilmiş. Bölge M.Ö. 6 yüzyılda Pers imparatorluğunun hakimiyetine girmiş. M.Ö. 4 yüzyılda ise Büyük İskender, Afganistan’ı bölgeyi ele geçirmiş. Bir süre sonra bölgede Budizm ve Hinduizm yayılmaya başlamış. Afganistan, bir süre birçok Budist hanedanca yönetilmiş.

Afganistan, 7. yüzyılda Müslümanlar olmuş. Daha sonra bölgenin çeşitli kısımları Harezmşah, Halaci, Timurlu, Ludî, Surî, Babür ve Safevî imparatorlukları tarafından yönetilmiş.

Modern anlamıyla Afganistan devletinin siyasi tarihi 1709'da Hotakî hanedanının kurucusu Mirüveys'in bağımsızlık ilan etmesi ile başlamış. 1747'de ise Ahmed Şah Dürranî, Kandehar başkentli Dürrânî İmparatorluğu'nu kurdu. 1776'da başkent Kâbil'e taşındı, Peşaver ise kış başkenti olmuş. 19. yüzyıl sonlarında ise Afganistan, Britanya Hindistanı ve Rus İmparatorluğu arasındaki "Büyük Oyun" sırasında tampon devlet görevi görmüş. İngilizler bir süre Afganistan’ı ele geçirmiş. 1919 yılında ise Afganistan İngiliz ı hakimiyetinden kurtulmuş ve Emanullah Han hükümdarlığında bir monarşiye dönüşmüş. Monarşi 50 yıl devam etmiş. Muhammed Zahir Şah'ın tahttan indirilmiş ve cumhuriyet ilan edilmiş. 1978'de Afganistan sosyalist bir devlet olmuş. Mücahitler Ruslara karşı mücadeye başlamış ve 1980 yılında Sovyetler Birliği Afganistan’ı işgal etmiş. 1996 yılında 2001 yılına kadar ülkeyi kökten dinci Taliban yönetmiş. 2001 yılında ise ABD Afganistan’ı işgal etmiş ancak Taliban ülkenin bir bölümünü kontrol etmeyi sürdürmüş.

Ülkenin bir bölümüne hakim olan Taliban 15 Ağustos’ta ülkenin tamamını ele geçirmiş. Taliban’ın başkent Kabil’e ilerleyişi devam ederken ABD ve müttefikler Afganistan’dan çekilme kararı almış ve ülke Taliban’a teslim edilmiş.

Afganistan’da; Afganlar (Pehtun ve Peştun) 8 milyon, Türkler,(Özbekler, Türkmenler vs.) 5.5 milyon, Tacikler, 4.5 milyon ile Belucier Farslılar vs gibi küçük etnik guruplar da yaşamakta imiş.

Afganistan’ın resmi dili Peştu ve Derî.. Ülkenin yarısından çoğu bu dili kullanıyormuş. Resmi dil dışında beş milli dil ve 20 civarında mahalli dil konuşuluyormuş.

Afganistan’ın yüzde 99’u Müslüman. Afganistan’ın dini hayatında tarikatların önemli yeri varmış. Tarikatlar dini ve sosyal hayatı etkileyen temel unsurlarıymış.

Afganistan tarihi ile ilgili edindiğim bilgiler bu şekilde. Millet olamamış, etnik grupların, kabilelerin ve kökten dinciliğin kök saldığı ve etkili olduğu, rüşvetin ve yolsuzluğun sıradanlaştığı, toplumun büyük bölümünün cahil olduğu bir ülkede yaşananlar sürecin sonucu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.