Yıllarca hezimet olduğu yalanlarını Kadir Mısıroğlu'ndan dinledik.

Şimdiki siyasi iktidarın ana fikir adamlarının tümünün dillendirdiği bu görüş emperyalist düşüncenin bizde yarattığı bir yalandı.

Tarihi bir rüya, savaşı bir oyun, ölümü şehadet, yokluğu bir hikaye olarak görenlerin yalana inanmaları kolay oldu.

Kimse "Halifeyi ruyi zemin" Hazretlerinin emriyle kışlasına kapatılan askerimizin İstanbul'da, İzmir'de, Adana'da işgalciler tarafından tavuk keser gibi boğazlanmasını görmedi. İşgalciler tarafından memleketin her yerinde masum halka reva görülen mezalimi hatırlamadı. Aclık, kıtlık, hastalık, savaşlar yüzünden harap ve bitap düşmüş halkı unuttu.

Payitahtta işgalcilerin emrine giren devlet mekanizması emperyalizmin bu şekilde Devlet-i Aliye'yi ayakta tutacağına inanıyordu. Dindar ekip bugün bile Halifelik kalsın da kim işgal ederse etsin aptallığının dinin gereği olduğunu dile getirmiyor mu?

Her devirde işgalcilerin merhametine güvenen işbirlikçiler olmuştur, olacaktır. Ama bir millet toptan bu yalanlara nasıl inandırılır anlayamıyorum.

Tarihi biraz bilen, ekonomi politikten biraz anlayan, halkının gerçeklerini görebilen, realist ve akılcı düşünebilen herkes Anadolu Hareketinin varlığımızı ayakta tutan bir meşale olduğunu, Türkiye'yi ve Türkleri yok olmaktan kurtardığını, bu hareketi başlatan ve yeni bir devlet kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün dehasını ve var edilen devletin 24 Temmuz 1923'le zafere ulaştığını anlayabilir.

Bugün ; Türkiye cumhuriyeti Devletinin düşürüldüğü durumu, basit yalanlara inanan halkını, inandığı her yerde aldatılan siyasi kadrosunu, Mondros'a doğru hızla yürütüldüğümüzü göremeyenler Lozan antlaşmasının ihanet olduğuna ve 2023'te gizli maddelerinin bitmesiyle süper devlet olacağımız yalanına inanıyorlar.

Biraz akıl!

Irak'ta var ettiğiniz Barzani bombalar patlatarak Türkiye Düşmanlığını başlattı. Suriye'de cihadist teröristlerle işbirliğiniz güneyimizi Arap devleti haline getirdi. AB uğruna tavizlerle şımarttığınız Yunanistan adalarımıza el koydu. ABD en büyük askeri üssünü sınırımıza 20 km mesafede Dedeağac'a yerleştirdi. İran elindeki tüm kartları Suriye ve Irak'ta bize karşı harekete geçirdi. Bulgarıstan AB üyesi oldu. Rusya ile Ukraine arasında dans etmekten( batı ve doğu arasında olarak okuyabilirsiniz) yorulduk.

Felakete gidişin önünde tek engel Atatürk dönemine ait Lozan antlaşması ve Montrö sözleşmesi.

Bu iki antlaşmaya imza koymayan ve yok olmasını isteyen devlet Türkiye'nin en büyük düşmanı ABD'dir. Lozana karşı çıkmakla ABD'ye köle olmak aynı anlama gelir

Lozan'ı anlayanlara bu büyük günümüz kutlu olsun.

Anlamayanlara sazı .... az!