Türk Dili ve Edebiyatı (KTÜ) mezunu, Türkiye’de asıl mesleği Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan, Avrupa Trabzon Dernekler Federasyonu 2.Başkanı ve Almanya’nın göç tarihine adını başarıyla yazdırmayı başarmış, Siegburgda 2001 yılında kardeşi Hasan Çelik ile ortaklaşa kurdukları S&H Çelik İnşaat firmasının sahibi işadamı Sait Çelik, Trabzon sevdasını Almanya’da dolu dolu yaşayan bir Trabzonlu.

Almanya’da kendi alanında sayılı ve önde gelen Firmalardan biri olan S&H Çelik İnşaat firmasının sahibi Trabzon Sürmene'nin Cida Köyünden Sait Çelik, Trabzon sevdasını “Bize her yer Trabzon” sloganıyla nasıl yaşadığını kanıtlıyor. Öyle ki, Siegburg’taki 1500 metrekare alan üzerindeki SH Çelik İnşaat Firması bordo maviye boyanmış. Bu kentte tüm dikkatleri hemen üzerine çekiyor.

NEDEN SİZE HER YER TRABZON

“Bu fanatik bir söylem değil mi!,

Neden size her yer Trabzon” diye sorduğumda adını Almanya göç tarihine başarıyla yazdırmayı başaran Türk işadamı Sait Çelik, “Hayır, fanatiklik yok. Burada Trabzon sevdası var. Bunun da nedenleri çok. Trabzon’da sarp ve dik arazilerde büyüdük. Odunumuzu, otumuzu, fındığımızı, çayımızı zor ve engebeli arazide sırtımızda taşıdık. Bu zorluklarda sevdamızı doğada yeşerttik. Trabzon demek doğa sevgisidir, yayladır, emektir, zorluklara karşı mücadaledir ve Trabzonspor’dur. Çünkü İstanbul takımlarına karşı bir Anadolu takımı olarak bize şampiyonlukları kendi bağrından yetiştirdiği Trabzonlu çocuklarıyla yaşatan takımdır” diye cevap verdi.

İNŞAAT İŞÇİLİĞİNDEN İŞADAMLIĞINA

1990 Haziran ayında Almanya’ya yerleşen Türk işadamı 4 çocuk babası Sait Çelik’in başarıları kolay olmamış. Kırşehir’de Türkçe öğretmenliğinden Almanya’da inşaat işçiliğine ve oradan yıllık 3 milyon Euro cirosu olan şirketin patronluğuna uzanan örnek hikayesi kolay mücadeleyle geçmemiş. Aynı zamanda Avrupa Trabzon Dernekler Federasyonu 2.Başkanı Sait Çelik, dikkat çeken göç serüvenini şu şekilde anlattı:

“Çeşitli nedenlerden ötürü çok sevdiğim öğretmenliği bırakıp Almanya’ya yerleştim. İlk önce Bonndaki Goethe Üniversitesi dil kursunu bitirip yaşama atılmak istedim, param olmadığı için başvuramadım, yüksek maliyeti nedeniyle dil kursuna gidemedim. Almanya’da çalışma belgem de olmadığı için kara kara düşünürken tek çaremin eşimin iş hakkını alarak çalışmak olduğunu öğrendim. Türk Dili ve Edebiyatı mezunuydum ve öğretmenlik dışında bir mesleğim yoktu. Vasıfsız bir işçi olarak bir inşaat Firmasında çalışmaya başladım. Çok zorlandım ama alnımın teriyle ailemi geçindirmeye başladım. 3 yıl sonra çalıştığım firmada ustabaşı oldum. Otobanlarda gürültü duvarından Çevre düzenlemesi, peyzaj işlerine merak saldım. Kısa zamanda bu işlerin uzmanı oldum. Ne yazık ki, kısa zaman sonra çalıştığım firma iflas etti. Daha sonra bölüm şefimizle birlikte bir firma kurduk. Birlikteliğim sadece bir yıl sürdü. Çalıştığım alanın her detayını doğru bir şekilde öğrenmiştim ama firma kurmak için diplomam yoktu. Bunun için Köln Sanayi ve Ticaret Odası’na başvurdum. Almancamın yetersiz olduğunu söyleyip kayıt etmek istemediler. Ben ısrar ettim ve bütün sıkıntılara rağmen kendimi kabul ettirdim. 43 öğrenciyle başladığımız okulda (Meisterschule Strassenbaumeister olarak) kazanan ilk 12 kişi arasında yerimi alarak kendi kendime öğrendiğim Almanca ile okulu bitirdim ve Diplomamı (Strassenbaumeister ) aldım.

KARDEŞİMİN BODRUM KATINDA BÜRO AÇTIK

2001 yılında S&H Celik Baugesellschaft mbH adıyla firmamızı kardeşim Hasan Çelik ile birlikte kurduk. Büromuz kardeşimin bodrum katındaydı. İlk 6 ay iş alamadık. Çok çırpındık, işyerlerine faksla reklamımızı gönderdik fakat umudumuzu kaybetmedik. Sonra ilk işimizi Firma Züblin'den aldık; A 40 nolu otobanda bir günlük tamir işiydi. İşi bitirdiğimizde umudumuz arttı. Tanınmış Züblin firması işimizi beğendi ve arkası gelmeye başladı.

DÜNYADA OTOBANLARDA SES DUVARI YAPAN İLK TÜRK FİRMASIYIZ

Almanya’nın birçok bölgesinde yerleşim birimlerinden geçen otobanlarında uzun yıllar Ses Duvarları yaptık.

Bunu dünyada yapan ilk ve tek Türk Firması olduk.

Otobanlarda gürültü duvarı, kanalizasyon, çevre düzeni derken, 2008 yılından beri Almanya’nın en büyük firmalarından Unitymediyanın Kuzey Ren Westfalen eyaletindeki kablo döşeme ve arizalarını giderme işlerini aldık. Unitymedia Firmasının 40 büyük şehirde şehirde ana sözleşmeli firması olduk. 2018 yılından itibaren de Alman Telekom şirketiyle de bu bağlamda sözleşme imzaladık.

Son dönemlerdeki ağırlık iş alanımız 40 kentteki Unitymedia Firmasının kablo döşemesi ve diğer işleri oldu. İşlerimiz arttı, firmamız büyüdü. Her milletten 45 işçisi ve yılda 3 milyon Euro ciro yapan firmamız Alman ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. 3 gencimiz de Firmamızda meslek eğitimi almaktadır. Bu çevrede meslek eğitimi için gençler bize başvurabilirler. Gençlerimizi kazanıp bu toplumda başarılı olmalarını istiyoruz. Başarının özünde eğitimin ne kadar çok önemli olduğunu kavratmak istiyoruz.

1500 metre kare alan üzerindeki bordo mavili binamızda hizmet veriyoruz. Ayrıca 1000 metre karelik açık depomuz da bulunmakta. Sosyal sorumluluk anlayışı ve Almanya’daki Türk toplumunun gelişmesi çerçevesinde kültürel, sosyal, sportif çalışmalara maddi ve manevi katkı sağlıyoruz”

BAŞARININ KAYNAĞI AİLE, DİSİPLİN VE ÇALIŞMAK

5 firma ile birlikte Arge ortaklığı ile 5 yıllık büyük bir ihaleyi almanın sevincini yaşayan Sait Çelik, bu eksende büyüyeceklerini belirterek başarının sırlarını şu şekilde dile getirdi:

“Daha da büyümenin planlarını yapıyoruz. Çünkü çok büyük bir ihale aldık. 3 yıl içerisinde çalışan arkadaşlarımızın sayısının yüzde 50 oranında artacağını düşünüyoruz. Bu şekilde çalışma alanımız büyüyecek. Kardeşim Hasan Çelik başta olmak üzere herkesin firmamızda büyük emeği var. Çalışanlarınızın size güvenmesi, sizin de çalışanlarınıza güvenmeniz gerekiyor. Biz çalışanlarımıza değer veriyoruz. Sorunlarıyla ilgileniyoruz. Her şeyden önemlisi her sabah çalışanlarımıza süzme kahve yapıyoruz.

KAÇ ÇOCUĞUNUZ VAR NE İŞLE MEŞGULLER?

4 çocuğum var, büyük oğlum Meisterschule’yi bitirip ardından hukuk okudu ve bizimle birlikte çalışıyor. Büyük kızım Uluslararası Bankacılık ve Finans üzerine eğitim aldı. Küçük kızım ve küçük oğlum 9 ve 7 yaşındalar.

Başarının kaynağında ilk önce eğitim geliyor. Daha sonra disiplin, çalışmak ve çalışkan olmak gelir. Bu başarıda ailenin yeri kuşkusuz en önemli faktörlerden biridir.

EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ

Türklerin genellikle hazırlıksız ve eğitimsiz işe atıldıklarını gözlemledim. Ne yazık ki kısa zaman sonra işyerini kapatıp, iflas edenler oluyor. Bürokrasi ve belgeleri takip etmek çok önemli. Sanayi ve ticaret odasının haklarından yararlanmak gerekiyor. Maliyede bir sıkıntı yaşamamak için mutlaka şeffaf olmak gerekli. İşyerindeki başarı için mutlaka gerekli eğitimi almalıyız. Yenilikleri takip etmeli ve mesleki eğitime ağırlık vermeliyiz”