Akıncı, “Biz her şeyden önce köklü eğitim reformu yapmayı planlıyoruz. Bugün Türkiye’deki birçok soruna net şekilde çözüm üretecek 3 bine yakın çözüm önerilerimiz var.” dedi.
TOP SESLERİ GELİRKEN MAARİF ŞURASI YAPILDI
Eğitime verilen öneme dikkat çeken Akıncı, “Cumhuriyet Halk Partisi, dünyanın en köklü siyasi partilerinden bir tanesidir. Cumhuriyeti kuran Kuvayi Milliye niteliğinde bir siyasi partidir. Biz cumhuriyetin kuruluşu esnasında Sakarya Meydan Muharebesi sırasında çatışmaların en yoğun olduğu dönemde Mustafa Kemal Atatürk mecliste Polatlı’dan top sesleri gelirken ilk toplantısını maarif kongresi olarak yapmıştır. Bugünkü anlamıyla milli eğitim şurası toplantısı yapmıştır. Herkes Ankara’yı acaba Kayseri’ye mi taşısak, İngilizlerle, Yunanlılarla masaya mı otursak diye tartışırken Ulu Önder Atatürk, milli eğitim toplantısı yapmıştır. Anadolu’nun her yerinden gelen, milli mücadeleye katkı sunmak isteyen gençlere ‘Savaşlar kazanılır, kaybedilir. Ama önemli olan eğitimdir’ talimatını vermiştir.” şeklinde konuştu.
KÖKLÜ EĞİTİM REFORMUNA İHTİYAÇ VAR
Ak Parti iktidarının eğitimi yapboz tahtasına çevirdiğini belirten Akıncı, “Biz eğitimi aynı hassasiyetle ön plana alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün 21 yıllık AKP iktidarı milli eğitimi tamamen siyasi saiklerle, kendi siyasi görüşüne model olacak bir genç nesil yaratmak düşüncesiyle amacından saptırmış, eğitim sisteminin birçok döneminde farklı uygulamalarla deneme yanılma tahtasına çevirmiştir. Biz her şeyden önce köklü eğitim reformu yapmayı planlıyoruz. Bizim Millet İttifakı’yla oluşturduğumuz ortak mutabakat metnimiz içerisinde de var. Bugün Türkiye’deki birçok soruna net şekilde çözüm üretecek 3 bine yakın çözüm önerilerimiz var.” ifadelerine yer verdi.
EŞİTSİZLİĞİ GİDERMENİN TEK BİR YOLU VAR
Eğitim sisteminde sınıf ayrımını ortadan kaldıracak politikaların geliştirileceğini kaydeden Akıncı, “Bugün Türkiye’de Milli Eğitim’in içerisinde sınıf ayrımı oluşmuştur. Özel okullar, devlet okulları ve bunların arasında ekonomi açıldıkça sosyal sınıflar oluşmakta. Bunun önünü kesmenin tek bir yolu var. Eğitim sistemini tekrar o maarif kongresindeki aynı ruhla bütünleştirebilmek. Sınıftaki çocuğun hangi dine, mezhebe, nereye mensup olursa olsun, memleketin hangi köşesinde olursa olsun aynı kalitede eğitim alabilmesini sağlamamız lazım. Ekonomik grup olarak zengin, fakir fark etmeksizin aynı standartlarda eğitim alabilmesini sağlamamız lazım. Biz mavi önlüğü giyerken kimin zengin, kimin fakir olduğunu bilmiyorduk. Bugün ben çocuğumu okula gönderirken sınıf ayrımı olduğunu bana hissettiriyor. Biz eğitimin standart içerisinde, bir öğün yemeği ücretsiz karşılanacağı sistem öngörüyoruz.” diye belirtti.
SOSYAL PROBLEM HALİNE GELDİ
Akıncı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de köy okullarının kapatılmasıyla aydın karakter ortadan kalktı. Yerine çok farklı karakterler koyuldu. Biz köy okullarının da açılacağını vadediyoruz. İlk projelerimizden birisi köy okullarının açılması ve taşımalı eğitime son verilmesi. Köy okullarının kapatılması Türkiye’de köyden kente göçü hızlandırdı. Sosyal problem haline geldi.”
BİZİM MEGA PROJELERİMİZ SOSYAL PROJELERİMİZ
“Öğretmenlere de yoksulluk sınırı altında maaş veriyorsanız o öğretmenden aydın bir nesil yetiştirmesini bekleyemezsiniz. Bize gittiğimiz her yerde soruyorlar ‘sizin mega projeleriniz nedir?’. Bizim mega projelerimiz sosyal projelerimiz. Bizim mega projemiz refah ve huzur içerisinde herkesin eşit şekilde pay alması. Bu ülke dünyanın en genç nüfusuna, en zengin kaynaklarına sahip ülkelerden biri. Biz bu kaynakları adil şekilde dağıtırsak eğitim sistemimiz, adaletimiz, sağlık sistemimiz düzelir.”