Metin Atasoy Yeniden aday olacak mı? Kulübe nerede hizmet etmek istiyor? Kim ya da kimlerin başkan olmasını doğru buluyor? Gündemdeki Divan Tüzüğü hakkında ne düşünüyor? Trabzonspor’un transfer politikası şampiyonluk şansı, Abdullah Avcı, Ahmet Ağaoğlu yönetimi, Şenol Güneş ve sahibi olduğu Flamingoköy!
Trabzonspor’da Faruk Özak ve Sadri Şener dönemlerinde yöneticilik yapan ve son olarak da 2013 yılında yapılan Trabzonspor Kulübü'nün 67. Seçimli Genel Kurulu’nda başkan adayı olan Metin Atasoy sessizliğini bozarak camianın dünü, bugünü ve yarınlarıyla ilgili önemli tespitlerde bulundu.
İbrahim Hacıosmanoğlu’nun kazandığı genel kurulda; Emre Aksoy 162, Kulaçoğlu 284, Metin Atasoy 723, Muharrem Usta 1496 ve İbrahim Hacıosmanoğlu 1571 oy almıştı.
İstanbul’da yaşayan Metin Atasoy camiayla ilgili ne düşünüyor? Yeniden aday olma gibi bir düşüncesi var mı? Kulübe nerede hizmet etmek istiyor? Kim ya da kimlerin başkan olmasını doğru buluyor? Gündemdeki Divan Tüzüğü hakkında ne düşünüyor? Trabzonspor’un transfer politikası şampiyonluk şansı, Abdullah Avcı, Ahmet Ağaoğlu yönetimi, Şenol Güneş ve sahibi olduğu Flamingoköy hakkında çarpıcı açıklamalar…
İstanbul’da uzun yıllar tekstil sektöründe bulunan başarılı iş insanı Metin Atasoy son dönemlerde sahibi olduğu Flamingoköy’ü marka haline getirdi. Asker kökenli olan Atasoy’un Trabzonspor hakkındaki tespitleri yeni bir gündem yaratacağa benziyor.
“2013 SEÇİMİNİ BELKİ KAZANIRDIM AMA!”
Atasoy ‘Trabzon benim doğduğum yer, memleketim. Mensubu olmakla gurur duyduğum, ülkenin en özel şehirlerinden bir tanesi. Fanatik anlamında yöresel milliyetçi değilim. Trabzon insanı doğanın yarattığı hız, enerji kendi problemini çözme yeteneği var ve başarılı olma pozisyonlarını her daim muhafaza ediyorlar. Trabzonspor’a başkan adayı olma gururunu yaşadım. O günkü koşullarda belki seçimi de kazanırdım fakat maalesef siyasi yapı ülkenin her tarafında etkin! Siyasi vizyonunuz, ilişkileriniz yoksa çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalacaktınız. Orada biraz frene bastım. Sonra gelen ve yöneten arkadaşlar iyi intiba bırakmadılar. Gerek Hacıosmanoğlu gerekse de Muharrem Usta Trabzonspor’a ciddi anlamda zarar verdiler’
“TRABZONSPOR TRABZON’DAN YÖNETİLMELİ”
Atasoy ‘O dönemleri düşündüğümde keşkelerim oluyor. ‘Keşke tüm riskleri alıp da başkan olsaydım’ dediğim zamanlar oldu. Bunu kendi adıma değil, Trabzonspor camiası ve o dönem uğradığı ve uğratıldığı zararlar anlamında söylüyorum. Bazı kararlar kendiniz için hayırlı, kurumlar için zararlı olabiliyor. Bu saatten sonra gençlerin önünün açılması taraftarıyım. Trabzonspor Trabzon’dan yönetilmelidir. O dokuyu bilen o ruhu yaşayan insanlar tarafından yönetilmelidir.’
“SİYASET, SANAT VE SPORA KARIŞMAMALI”
Atasoy ‘Bundan sonra Trabzonspor camiasında alabileceğim en güzel görev Futbol Federasyona gitmektir. Bunu uzun yıllardır dillendirdim. O lobim var, güven de var. Yapabilirlik noktasında hiç kimsenin tereddüdü yok. Trabzonspor’u TFF de en etkili şekilde gururla temsil etmek ve en güzel katkıyı üretmek istiyorum. Bu yapabileceğim ve gurur duyabileceğim bir şey. Ancak siyasi entegrasyon her şeyin önüne geçiyor. ‘Siz bana ne kadar yakınsınız?’ Ben Trabzonspor’a yakın olmalıyım. Bana ne A partisinden bana ne B partisinden. Modern ve medeni ülkelerde siyaset iki şeyden uzak durmalıdır. Spor ve sanat. Bunlara siyaseti sokarsanız yaptığınız işin hiçbir anlamı kalmaz. Maalesef bugün ülkemizde siyasette hem spora hem sanata hem başka yerlere ciddi anlamda karışmış. Bu sadece beni değil herkesi rahatsız ediyor. Bu durum her gelişmiş beyni, her üst zekayı, her eğitimli kimliği, her yüzü batıya dönük olanı öyle ya da böyle rahatsız ediyor. Dilerim bunlar düzelir.’
“HANGİ İKTİDAR GELİRSE GELSİN’
Atasoy ‘Her anlamda potansiyeli olan Trabzon sadece sportif alanda değil ülkenin sanatını, siyasetini belirler. Belirlemediği yerde yol gösterici olur, etkin olur. Bugün hangi iktidar gelirse gelsin, kabinede 2-3 tane bakan olmak zorunda. Bunu siyasiler mecbur hissediyorlar. Trabzonspor ve Trabzon özel bir yer olduğunu ortaya koyuyor. Umarım bundan sonrası için emin adımlarla yoluna devam eder bizde onu keyifle alkışlarız.’
“SİSTEMDE GÜCÜNÜZ OLMALI’
Atasoy ‘Trabzonspor’un şampiyon olamamasının tek sebebi TFF deki yetersizliğidir. İster VAR olsun ister olmasın. Sistemde Trabzonspor’un gücü yok. Hakemi soyunma odasına kapatmakla bağırıp çağırmakta güç devşirilmez, kulüp idare edilmez ve hak aranmaz. İnsan ilişkinizi vizyonunuzu ortaya koyacaksınız. Hakem pozisyonlarına baktığınızda her sene öyle ya da böyle yarıştaki rakiplerinizin artıları her zaman fazladır. Son örnek Başakşehir’dir. Gerçi bu kulüp aradan çıkmış uyduruk bir takımdır. Türk futbol tarihinde de yeri olmamalıdır. Şampiyonluğu her yıl küçük ayrıntılar belirliyor. Bu ayrıntılar nedense hep İstanbul’un lehine oluyor!’
“DİVAN PADİŞAHLIK KURMAK İSTEMİŞ’
Atasoy ‘Divan Trabzonspor’un en duayen temsil noktasıdır. Ne yazık ki son tüzükte değişiklik yapanlar Divanı kendi amaçlarına kendilerine orada padişahlık kurar gibi uzun vadede nasıl kalırız anlamında vizyon yaratmak için tüzüğü ayarladılar. Ben Trabzonspor’da 35 yıllık üyeyim, 15 yıllık Divan üyesiyim. Yöneticilik yaptım, başkan adayı oldum ama DİVAN başkanlığına aday olamıyorum. Böyle bir konum birilerinin art niyetinden ürer. Kendiliğinden üremez. Aklı başında insanlar da bunu görürler. Sayın Ali Sürmen benim de şahsi dostum ve kültürü vizyonu yeterli. Eğer bu tüzüğün sorumlusuysa bu doğru bir davranış değil ve yapılmaması gereken bir şeyi yapmışlardır. Bu tabloda kaç kişi aday olabilir? Bütün Divan kurulu üyeleri arasında aday olabilecek 15 kişiyi geçmiyor ve aday bulamıyorlar o zaman bunlar kendilerine göre tüzük yaptılar, şimdi aday bulamıyorlar. Böyle düşünmeseniz bile algı böyle oluyor. Bu da Trabzonspor’un demokratik yapısına ve saygınlığına gölge düşürüyor. Bir an önce o tüzüğün değiştirilip hak edenlerin aday olması lazımdır.’
“TRABZONSPOR TRABZON’DAN YÖNETİLİRSE!’
Atasoy ‘Trabzonspor’da yaşayan bir insan futbolcunun nereye gittiğini, kulüp çalışanlarının karakter yapılarını, toplumdaki duygunun kulübe yansımasının nasıl olduğunu biz dışarıda yaşayanlardan daha iyi bilirler. Ben aday olduğumda Trabzon’a taşınma kararı almıştım. Gördüğünüz hatalara anında müdahil olursunuz. Türkiye’nin en büyük sivil toplumundan biri olan bir kurum yerinden yönetilmelidir. Yöneticiler dışarıda olabilir ancak ana çekirdek kadro Trabzon’dan olmalıdır.’
“O KİMLİK CELİL HEKİMOĞLU’DUR”
Atasoy ‘Aralık kongresindeki kim aday olur? Genç jenerasyondaki adayım Celil Hekimoğlu’dur. Onun hem Trabzonspor sevgisine hem de şu anda yönettiği kulübündeki deneyimler kazanmasına ve başarılı bir şekilde yönetmesine hem başarılı bir sanayici olmasına hem insani ve ahlaki karakterinin çok üst düzeyde olmasına, menajerlerle içli dışlı olmayacak karakterde olmayacağına olmayacak bir karakter olduğunu eminim. Beni listesine alırsa dahi onun için listesine girerim. Başka arkadaşlarda aday olabilir. Benim gönlümdeki kimlik Celil Hekimoğlu’dur’
“YÖNETİMDE BÜTÜNLÜK KAYBOLDU”
Atasoy ‘Doğru bir kadroyla beraber ben Trabzonspor’un başarılı olacağına inanıyorum. Ahmet Ağaoğlu’nu destekledim. Ağaoğlu vizyonist bir çocuk. Yetenekleri de var. Ticari hayatındaki handikaplarının ne olduğunu bilmiyorum. Yönetimde bütünlük kayboldu ve bütünsellik ortadan kalktı. Ahmet Ağaoğlu başkan adayı olacaksa kendi ekibini kurup aday olmalıdır. Aday olduğumda listeme ben kimseyi karıştırmadım. İlkelerin olacak, ekibin olacak. Yoksa bu sistem yürümez. Liyakat sahibi kimlikler olmalı bundan da Trabzonspor kazanır. Futbolcuyla fotoğraf çektirmek için yönetici olunmaz.’
“ŞENOL GÜNEŞ NE ZAMAN BAŞKAN OLMALI’
Atasoy ‘Şenol Güneş’i başarılı buluyorum. En iyi dostlarımdan birisi. Her ne kadar son turnuvada başarısız olan bir milli takım olsa da bu ülkeyi Dünya üçüncüsü yapmış Trabzon’un gurur duyduğu spor adamıdır. Bu ülkede üç teknik direktörden biridir. Belki birincisi Şenol Güneş’tir. Ben Şenol Güneş’ in bir gün bu kulübe başkan olmasını isterim. Futboldan gelenlerin futbolu daha iyi yöneteceklerine inanırım. F. BECKENBAUER buna en güzel örnektir. Profesyonelliği bittiği zaman Şenol hocanın bunu da düşüneceğini düşünüyorum. Tabi Trabzon sosyal doku olarak zor bir şehir. Bunu en iyi o yaşamış. Birikimlerini son finalde Trabzonspor’un emrine vereceğini düşünmek istiyorum ve böyle olmasının da doğu olacağını düşünüyorum. O hem bu ülkenin hem de Trabzon’un gurur kaynağıdır. Şenol Güneş’imiz var, Özkan Sümer ve Ahmet Suat Özyazıcı’ mız var ki o şehir futbol denilince akla gelen ilk şehir oluyor.’
“TRABZONSPOR’U İKİ FUTBOLCU ŞAMPİYON YAPAR’
Atasoy ‘Teknik konulara fazla girmek istemem ama yapılan transferlerin kötü algılanacak transferler değil. Trabzonspor’a iyi bir sol bek ve forvet alınmalı. Bu iki mevki olmazsa olmaz. Bunlar birinci sınıf oldukları taktirde Trabzonspor şampiyon olamadığı taktirde bu ya yönetim ya da teknik direktör hatası olur. Nokta atış yapıldığı taktirde bu takımı yenebilecek takım olduğunu düşünmüyorum. Abdullah Avcı bu ülkenin yetiştirdiği özel hocalardan bir tanesi. Futbol anlayışını beğenmem. Çünkü biz karakter yapısı olarak hücum etmeyi severiz. Saldırgan bir yapımız vardır. Trabzon şehri al gülüm ver gülüm futbolunu benimsemez. Şunu da kabul etmek gerekir ki Avcı bu takımı aşağılardan alıp yarışa soktu. Futbol mantalitesi olarak Trabzon ile örtüşüyor mu? Burada tereddütlerim var. Defans değil hep hücum. Bu transferlerden sonra Sörloth ve bir bek bu takımı şampiyon yapar. Tamamlayıcı oyuncular ve hamle oyuncularını alt yapıdan bulmalıyız. Yeni Yusuf, Uğurcan ve Abdülkadirler çıkarmamız lazım. Bu potansiyelde bu şehirde var. Bu takımın doğru dokunuşlarla şampiyon olacağına inanıyorum.’
“BAŞARIRSAN KAZANIM ARKADAN GELİR”
Atasoy ‘Flamingoköy marka oldu. Bu sizlerin taktiri. Yarım milyona yakın takipçisi var. Türkiye’de en çok kişiye hizmet veren bir kurum haline geldi. Ben orada değilim. Herkesin işini doğru yapması gerektiğine inananlardanım. Öyle olduğu zaman her şey arkadan gelir. Siz iyi oyuncu olduğunuzda kazanırsınız. Yetişen nesillere para kazanmayı öğretmemeliyiz. Başarılı olmayı öğretmeliyiz. Para kazanmayı değil başarılı olmayı öğretmeliyiz. Yaşam kazanmak için planlanamaz, başarmak için planlanır. Başardığınız zaman zaten kazanım arkadan gelir. Ülkelerin kalkınması başarılarına bağlı. Bazen ülke kimlikleri bazı şeyleri başarır, kazanmasın gelecek nesiller kazanır. Atatürk bu ülkede çok şeyleri başardı, kendi bir şey kazanmadı. 57 yaşında öldü ama ondan sonraki nesiller çok şey kazandı. Her şeyi kendimiz bir şeyler kazanacağız diye yapmamalıyız. Bizden sonraki nesillerin de neler kazanacağını düşünerek davranmak zorundayız, doğru da budur.’