İYİ Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs, konuşmasında “Dış politikada esas olan ülke menfaatlerinin korunmasıdır. Bizler yapıcı muhalefet anlayışımızla iktidar sahiplerini uyarıyoruz: ‘Uluslararası ilişkilerde şahsi dostluklarınızı değil, devletler arası ilişkiyi esas alın.’ diyoruz. ‘İki ülke arasındaki ilişkileri liyakatli diplomatlarla devlet esaslı yürütün.’ diyoruz. ‘Kişisel ilişkilerin ve kaprislerin bedelini bu millete ödetmeyin.’ diyoruz. Zikzaklarınızın bedelini Türkiye ödemesin istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dış politikanın asıl hedefinin ülkenin milli güvenlik, milli menfaatler ve ekonomik çıkarlarının korunması ile devlet itibarının artırılması olduğunu kaydeden Örs, “Bugün baktığımızda, Ak Parti iktidarının dış politika karnesi kırıklarla doludur, iktidar dış politikada sınıfta kalmıştır. Dış politikada kurumsal geleneklerden uzaklaşılmış, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmek üzere dış ülkelerdeki görevlere, atandığı görev itibarıyla vasıfsız, o göreve atanma liyakatine sahip olmayan ve tek özelliği "iktidara yakınlık" olan kişiler, eski siyasiler büyükelçi ve Dışişleri personeli olarak atanmış ‘diplomatsız diplomasi devri’ başlamıştır. Geldiğimiz noktada, dış politikamız büyük bir tahribatla karşı karşıyadır ve ulusal güvenliğimize yönelik risk ve tehditler azami seviyeye çıkmıştır.” dedi.
Uluslararası anlaşmaların güven esasına dayanan bir taahhüt olduğunu vurgulayan Örs, şu ifadelere yer verdi:
“Unutmayalım ki, uluslararası arenada güveni kazandığınız ve istikrarı gösterdiğiniz ölçüde saygın olursunuz; verdiğiniz taahhütleri yerine getirerek itibarınızı sürdürebilirsiniz. Unutmayalım ki; dış politika, bir ülkenin ön savunma hattıdır, güvenliğidir; ekonomik coğrafyaya hükmetme yeteneğidir, çatışmaların silahsız olarak çözümlenmesine imkân verecek gücüdür ve devletin prestijidir. Ak Parti döneminde Türkiye maalesef egemenlik hakkını kullandığı için cezalandırılmak istenen bir ülke konumuna gelmiştir. Diplomasideki tehditler slogan atarak bertaraf edilemez; devlet yönetmek ciddiyet ister, zikzak kabul etmez. Şartlara göre pozisyon almak başkadır, dayatılan her şartın şekline girmek başkadır.”