Trabzon’un yetiştirdiği değerlerden biri olan usta belgeselci, yönetmen, TV’ci, yazar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınlar Koordinatörü Cengiz Özkarabekir, dün küçük bir koli kitap gönderdi.
Cengiz’in gönderdiği kitaplar arasında “Almanya’ya işgücü Göçünün 60’ncı yılı ‘MİSAFİR GÖÇMEN YERLİ’”, “Elektriğin geçmişten günümüze serüveni ELEKTRİK VE İSTANBUL” ile “Ufuk çizgisindeki Adam ÖZKAN SÜMER’”de vardır.
Özkan Sümer ile gazetecilik yaşamımızda onca olay yaşadık. Sümer ile ilgili sayısız haber ve yorum yazdık. Eleştirdik, bize tavır aldı, hatta bizi taraftara şikayet etmek için 19 Mayıs Spor Salonunda bir toplantı bile düzenledi.
Özkan Sümer, kitabında Sümer ile hayatında birkaç kez görüşenler bile yazdı ama ne hikmetse bir iki istisna dışında Trabzonlu yazarların görüşüne yer verilmedi.
Kitaba göz gezdirirken, rahmetli Mehmet Tan, Orhan Kaynar ve benim yıllar önce yazdığım yazılardan alıntı yapıldığını gördüm.
Mehmet Tan, Sümer’in para için ilkelerinden vazgeçtiğini, işler iyi gittiği zaman kerametin kendisinde olduğunu, tersine döndüğünde ise herkesi suçladığını yazar. Uzun bir süre yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Orhan Kaynar da, ‘Trabzonspor’dan çil çil dolarları götürürken sesin çıkmıyordu da görevine son verilince mi yöneticiler suçlu oldu. Madem o kadar yanlışları vardı da bugüne kadar neden orada kaldın’ diye yazdı.
O yıllarda Türkiye’nin en çok satan ve okunan gazetelerden biri olan Tercüman Gazetesi’nde idim. Sümer ile ilgili çarpıcı haberler ve yorumlar yapıyordum. Yazılarım Sümer’i çileden çıkarmıştı. Özkan Sümer, beklenmedik bir kararla taraftarı da davet ederek 19 Mayıs Spor Salonunda bir toplantı düzenledi.
Sümer’in hedefi öncelikle ben ve rahmetli Mehmet Tan’dı…19 Mayıs spor salonu hınca hınç dolu idi. Personel giriş kapısından salona girdim, batı tarafındaki (Yavuz Selim) tribünün en üst merdiveninde yanımda Osman Arz ve birkaç kişi ile Sümer’i dinlemeye başladım.
Özkan Hoca, coştukça coşuyordu. Heyecanlı konuşması sürerken birden isim vererek beni hedef göstermişti. Tribündeyim ancak tribünde olduğumu taraftar bilmiyor. Bilseler veya duysalar, orada linç edilecektim!
Yanımdaki Osman Arz, ‘içeri girerken bir iki kişi sizi gördü. Abi, çaktırmadan arka kapıdan çıkalım’ dedi ve koluma girdi. Salondan ayrıldım.
Kitabın yazarlarından biri olan Ahmet Çakır, toparladığı bilgilerle Sümer’in 19 Mayıs Spor Salonundaki toplantısını aktarırken, ‘…. O toplantıda adını vererek suçladığı gazeteciler de geri adım atma durumunda değillerdi. Tam tersine, eleştiri ve tepkilerini daha da artırarak sürdürdüler. Örneğin, Sümer’in toplantıda adını verdiği Hasan Kurt yazısında Sümer’i çok kızdıran, geçmişle ilgili bazı durumları şöyle tekrarlıyordu:
‘… Çok kızdığın önceki yazımda Trabzon Belediyesi Hali’nde çalıştığını ve oradan bugünkü yere geldiğinizi yazdım. Eksik yazdım. Ankara’da Polis Okulu’na mızıkacı olarak müracaat etmiştiniz, kolunuz kırıldığı için imtihana giremediniz. Ama Trabzon’a dönüp, Avrupa futbol topunuz olduğu için Yolspor’a antrenör yapıldınız’…’
Özkan Sümer, Trabzon Belediyesi Halinde çalışırken kadrosunun terzi olduğunu çokları bilmez. O günlerde belediyelerde ve bazı devlet kuruluşlarında mesleki kadrolar vardı. Sümer’de terzi kadrosu ile belediyeye girmişti.
xxx
Sümer ile zaman zaman kanlı bıçaklı olsam da, Trabzonspor Başkanlığına aday olması için ona ilk teklifi getiren de bendim.
31 Aralık 2000 yılında yapılan kongre öncesi merhum Cevat Ocak ile Maçka’ya gittim. Sümela yakınlarındaki restoranda, dere kenarında uzun süre konuştuk. Kendisine, ‘Trabzonspor iyi yönetilmiyor, Mehmet Ali Yılmaz kulübü batırdı vs. diyorsun, bu işleri en iyi bilen isimlerden birisin başkan adayı olmalısın. Aday olduğunda rakibin kim olursa olsun seçilirsin, yanındayız’ demiştim. Pek niyetli değildi. Mehmet Ali Yılmaz’ın karşısında kimse aday olmak istemiyordu. Hem kulübün çok borcu vardı hem de rakip Mehmet Ali Yılmaz’dı. Eski yöneticilerle ve yakın dostlar ile görüştü. Aday oldu. Başkan seçildi. Önemli işlere imza attı. Kulübü uçurumun eşiğinden kurtardı. O günleri anlatırken, ‘Başkan oldum ama işimi kaybettim’ demiş ve ‘Başkan adayı bulabilseydik onu teşvik eder ve desteklerdik. Başkan adayı olduğum zamanda antrenörlüğe olan tutkumu kaybetmiş değildim’ diye eklemişti.
Sümer’in, 2002 yılındaki kongrede rakibi ise yönetiminden yer alan Ahmet Ağaoğlu idi. Sümer, seçimi kazandı ve başkanlığını 5 Ekim 2003 tarihinde Trabzon’da oynanan Fenerbahçe maçına kada sürdü. O maç sonrası Başkanlıktan istifa etti. 21.12. 2003 tarihinde yapılan kongrede Atay Aktuğ başkan seçildi.
Özkan Sümer; 18.11.2005 tarihinde yapılan genel kurulda iki yıl önce istifa ederek ayrıldığı Trabzonspor Başkanlığına yeniden aday oldu. Diğer Başkan adayları ise Nuri Albayrak ve İskender Önal’dı…
Sümer’in bu adayı stratejik adaylıktı. Sümer, İskender Önal- Faruk Özak ekibi seçimi kazanmasın diye aday olmuştu. Sümer, 2000 yılında Özak ve Önal ile görüşmüş başkan adayı olmalarını istemişti. Onlarda kabul etmemişti. Sümer’in aday olması demek, İskender Önal’a kent merkezinden gidecek oyların bölünmesi demekti. Ve öyle de oldu.
Bu seçim öncesi Özkan Sümer ile Ziyabey sitesinde görüşmüştüm. Aday olmamasını ve Nuri Albayrak ile görüşmesini, birlikte hareket etmelerini ve ASKF de görüşebileceklerini söyledim. Sümer, ASKF de Nuri Albayrak ile görüştü ve o görüşmede adaylığının devamı kararı alındı.
İki gün sonra Trabzon’da Tad Pizza’da merhum Sebahattin Ahıskalıoğlu’na ve birkaç kişiye Özkan Sümer’in seçim sonrası Trabzonspor’da, TFF’de veya Milli Eğitim Bakanlığından maaşlı danışman olarak çalışacağını söyledim. Özkan Sümer’in yakın dostları bana şiddetle karşı çıktılar. Ve Özkan Sümer’e, adaylığı karşılığı diyet ödendi. Nuri Albayrak sonrası ise Sümer, Trabzonspor’da koordinatör olarak görevini sürdürdü. 2013’de İbrahim Hacıosmanoğlu Başkan seçilinde TS altyapı koordinatörlüğünden ayrıldı! Bu seçimde Sümer’e yakın isimler Hacıosmanoğlu’nu desteklemişti. Ahmet Ağaoğlu Başkan, Hayrettin Hacısalihoğlu asbaşkan olunca 8 Nisan 2018 de tekrar TS alt yapı koordinatörü oldu.15 Ağustos’da ise görevinden istifa etti.
Özkan Sümer gerçekten söylemiyle eylemiyle bir karizmaydı, hakkında yazılan kitabın adı gibi Ufuk Çizgisindeki Adamdı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun desteği ile Cengiz Özkarabekir’in koordinatörlüğünde hazırlanan ‘Ufuk Çizgisindeki Adam ÖZKAN SÜMER’ kitabı Türk Spor tarihine ışık tutacak bir eserdir.
(Hasan Kurt)