TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile Çarşı-Pazar, kısaca alışveriş hayatı her nedense birbirine tamamen zıt rakamlardır.
Hayat pahalılığı, insanların yaşamları için gerekli ihtiyaçlarını karşılayabilecek gelire sahip olmadıkları anlamına gelir.
Ulusal gelir büyüklüğünün nüfusa göre az, yetersiz, gelir dağılımının eşitsiz olduğu ekonomilerde yoksulluk nedeniyle “geçim sıkıntısı” vardır.
Buna karşılık, ulusal gelirin nüfusa göre yeterli büyüklüğe ulaştığı ekonomilerde “hayat pahalılığı” vardır ama “geçim sıkıntısı” yoktur ve dolayısıyla da bu toplumlarda yoksulluk yoktur.
Bugün Türkiye’de en önemli sorunların başında hayat pahalılığı gelmektedir. Hayat pahalılığına bir çözüm bulunmalı. Marketlerde fiyatlar birbirini tutmuyor, etiketler kısa aralıklarla değişiyor. Vatandaşlar değişen etiketleri görünce marketlerden çoğu kez eli boş dönüyor. Kısacası fiyatlar katlanarak artıyor.
Hayat pahalılığının sebebi, Üretici tüketici arasındaki bu ilişkinin denetlenemez durumda oluşundandır. Üretici ile tüketici arasındaki bu ilişkinin yani alışverişin denetlenemez durumda oluşu hayat pahalılığının önemli nedenlerinden birisidir.
Fiyatların denetlenmesi sağlıklı yapılamamaktadır. Devlet; alım gücü yerlerde sürünen vatandaşların yanında olmalıdır.
Her geçen gün ülkeden önemli sorun haline gelen ve duruma mutlaka sağlıklı bir çözüm bulunmalıdır.
Vatandaşın tek derdi geçim büyüme rakamları değil.
Gelecek seçim sonuçlarında hayat pahalılığı önemli rol oynayacak gibi görünüyor.