Eskiden köyde yaşayanlar, temel gıda maddelerini fasulyesinden patatesine, mısırına, bostanına vs. kendileri yetiştirirdi. Patatesler, soğanlar çuvallanır, fasulye, mısır depolanırdı, fazlası Trabzon’a getirilir satılırdı… Hemen herkesin ahırında bir iki büyük baş hayvan vardı. Kazaklar örülürdü.
Şimdi öyle mi? Köylerin büyük çoğunluğunda artık tarlasını bağını bahçesini eken yok. Zaten bağ, bahçede kalmamış. Araziler miras yoluyla bölünmüş parçalanmış. Köylü de haklı olarak şehre, kasabaya, gurbete göç etmiş. Diğer yandan köyünden de vazgeçmemiş. Bir ayağı şehirde bir ayağı köyde.
Eskiden köyde yaşayanların yetiştirdiği ürünler, Trabzon’a pazara getirilip satılırdı. Son dönemlerde şehirden köye getirilip satılmaya başlandı. Trabzon halinden sebze ve diğer ürünleri kamyonetlerine yükleyen satıcılar, köylerde megafonla satış yapıyorlar. Soğan var, patates var, domates var, diye sesleniyorlar.
Bir ara tarıma uygun alanlarda yeni fındık bahçesi yapılmasının durdurulması hatta bazı bahçelerin sökülmesi gündeme gelmişti. Bu görüşü kimileri desteklemiş kimileri de karşı çıkmıştı. Makinesiz tarım zahmetli bir iş, getirisi de az. Arazi zaten bölünmüş, parçalanmış. Köylü de genelde bu nedenle, bağına bahçesine fındık dikiyor ve şehirde iş arıyor.
Arazilerin bölünmesi parçalanması, resmiyette değil ailelerin anlaşması ile oluyor. 5-10 dönümlük bir arazi, ‘sünor’ taşları ile bölünüyor. Şurası senin, burası benim, orası falan kardeşin diye. Müstakil tapulu olmayan arazilerin satışı da aile bireyleri arasında oluyor. Köylerin, Büyükşehir kapsamına alınmasından sonra ise, köyler ilçelere, Büyükşehir’e bağlandı köyler köylükten çıktı. Köyde kullanılan elektrik, su ücreti arttı. Köylü arazisine kuyu vursa para ödeyecek. Köydeki eski çeşme sularını veya şebeke suyu kullansa, bağını bahçesini sulasa bedel ödeyecek. Köylerde hayvan kalmadığı için, hayvan gübresi de yok. Gübre fiyatları tavan yapmış.
Bu tablo içerisinde, köylerde artık tarım yapılamaz oldu. Köylü, kazma, belleme, ayıklama, dikme vs. işi olmadığı için bağına fındık dikmiş. Bugün gelinen noktada, bölgemizdeki köylerde eskiden olduğu gibi tütün, patates, fasulye vs. tarlaları kurulması artık mümkün görünmüyor. Küçük bahçelerde ancak mevsimlik ürünler yetiştirilir. Hepsi o.
Burada yapılması gereken işlerin başında, belediyelerin köylerdeki yapılaşmayı kontrol altına alması, yol ve alt yapıyı düzenlemesidir.