Günaydın tüm arkadaşlara!
Bizler şikayet ettiğimiz gençliğin ve halin yaratıcısıyız. Çünkü bugünü bizler oluşturduk. Bugünkü halin ve gençliğin babaları, amcaları, doktorları, mühendisleri ve öğretmenleriyiz.
Şikâyet etmeye hakkımız yok. Üç kuruşluk adamlara direnemeyerek teslim olduk ve bir şey verecekler diye peşlerinden gittik.
Toplumun değerlerine saygı duyduğumuzu ilan ederek uyduruk din algılarıyla oluşturulan değer yargılarını alkışladık. Halen de mezar korkusuyla uyduruk dine teslim olmaktan başla bir şey yapmıyoruz.
Muhammed mi o da kim? Efendi hazretleri, imamlar, müçtehitler, gavslar dururken Kuran da ne?
Muhammedi İslam yani insanlık devrimini, benden vazgeçerek biz olmayı unuttuk.
Şimdi kahvehane sohbetleri ve geyik zamanı!!!!!!
Anlat bana bir parçacık tarihimi anlat
Muhtacım o efsaneye tarihe masal kat
Diyenleri alkışlayarak uydurmalara teslim olduk. Göl üzerinde seccadesini sererek namaz kılandan aynı anda üç yerde bulunan keramet ehlini anlatan, güneşe dur diyerek ikindi vaktinde dergahına yetişip ikindi namazını zamanında kılana menkıbelerle ayakta duran uyduruk bir dine esiriz.
Hakikat:
"Sizler için din olarak bana tam teslimiyeti seçtim" Kuranı Kerim.
Ne zulme direnecek halimiz var ne Allah'a tam teslim olacak kararlılığımız.
Hadi hepiniz uyduruk cumalara gidin ve birbirinize "hamdolsun", "hayırlı cumalar" deyin. İki rekat farzı kılıp birbirinizle hasbihal etmeden kaçın.
Tanrıya kul olmayı çıkar sağlamak (cennet) sanan bir nesiliz.
Bu dünyaya örnek olacak halimiz yok.
Elinde tüfek, önünde laptop, basında sarık, çehresi kapkara kıllarla kaplı Taliban merkez başkanının resmî, işte uyduruk dinin yansıması. Ve bunu bizim ülkemizde bile alkışlayan bu dine mensup insanlar.
Yunus Emre yenildi, Molla Kasım kazandı!
Cenazelerimiz kalabalık olsun diye namaza gidiyor, hoca namazımızı kaldırmaz diye çekiniyor, din diyerek korkularımızı yaşıyoruz.,
Burnu pislikten kurtulamayan bir İslam alemi!!!
Sonuç; "Kocakarılar gibi sızlanmak"